Got a TV Licence?

You need one to watch live TV on any channel or device, and BBC programmes on iPlayer. It’s the law.

Find out more
I don’t have a TV Licence.

Canlı anlatım

time_stated_uk

  1. Özge Özdemir

    BBC Türkçe

    Dolar/TL banknotları

    Türk Lirası, yıla iyi bir performans göstererek başlamasına rağmen son günlerde değer kaybetti. Piyasaları takip eden bazı uzmanlara göre, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın tekrar kabineye dönebileceğine ilişkin haberlerin yayımlanması TL'de satış dalgası başlattı.

    Daha fazla bilgi
    next
  2. Sağlık Bakanı Koca: Vaka sayılarının arttığını, mutasyonun etkili olduğunu görüyoruz

    Fahrettin Koca

    Bilim Kurulu toplantısı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, uygulanacak "normalleşme takvimi" dahil olmak üzere alınan son kararlarla ilgili bilgi verdi.

    Quote Message: Bugüne kadar, yaklaşık 1,5 milyonu iki dozu birden olmak üzere, 8 milyon aşı seviyesine ulaştık. Sistematik olarak aşı programını uygulamış olsak da, nüfusumuza oranla kat etmemiz gereken çok yol var."
    Quote Message: Aşı programı adaletle ve şeffaf şekilde yürütülmektedir. Zaman zaman azalma ya da artış olması, lojistik gerekçelerle bilinçli olarak kararlaştırılmaktadır."

    'Yerinde karar' dönemi

    Quote Message: 'Yerinde karar' dönemine geçeceğimizi duyurmuştuk. Vaka sayılarıyla birlikte pozitif test oranı, yoğun bakım doluluk oranı gibi faktörler de risk durumuna etki etmektedir. İllerimizin risk düzeylerini 4 grupta ilan edeceğiz. Buna göre farklı iş kollarının faaliyet serbestliği konusunda çalışmaları Kabine'ye arz edeceğim. Kararları Cumhurbaşkanı'mız açıklayacaktır."
    Quote Message: Vaka sayılarının arttığını, mutasyonun etkili olduğunu görüyoruz. Bulaşıcılığın arttığını çok rahat söyleyebiliriz."

    'Türkiye'ye 1 milyon dozun ücretsiz verildiği' iddiası

    Quote Message: Muhalefet partisi lideri Kılıçdaroğlu'nun açıklaması olmuştu. Dünyada aşı savaşının yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Ülkeler arasında ticari sır olarak kalması gereken bilgilerin ifşa edildiğini görüyoruz. Ücret ve benzeri noktalarda bunun ticari sır olarak kalması sözleşmeye konuyor. Biz aşıyı dünyadaki bütün ülkelerin aldığı fiyattan en ucuza alan ülkeyiz demiştik. Bu iddiamın hala arkasındayım. Ülkeler arasında karşılıklı sözleşmeyle de korunması gereken bir durumdu. Bu aşı sadece Türkiye'ye satılmıyor. Birçok devletin aldığı fiyattan daha ucuza alan Türkiye'dir."
    Quote Message: Burada deniyor ki, 'Üretici firma 1 milyon doz aşı üretti ve bunu Türkiye'ye bedel almadan bağışladı. Ama distribütörü olan firma ise devlete fatura etti. Üretici firmanın bağışlamış olduğu aşıyı üretici firma fatura ederek devletten 12 milyon dolar para aldı.' İddia bu. Aşı savaşının olduğu bir dünyada üretici firma bir ülkeye aşıyı bedava bağışlar mı? Bunun akılla izahı var mı?
    Quote Message: Firmaya sorduk, firmanın bize cevabı: 'Siz bizden teminat istediğiniz için biz teminat sağlayamamıştık. Nakit akışı sağlayabilmek için, bizi temsil eden firmaya bunu bedelsiz olarak verdik. Ama biz sizden ücretini olduğu gibi aldık.' Bunu üretici firma söylüyor. Hani bağışlamışlardı Türkiye Cumhuriyeti'ne? Bütün vergileri dahil olmak üzere beyanı ve ödemesi de ayrıca yapılmış. Bizim de verdiğimiz parayı firma 'Aldım' diyor."
    Quote Message: Aracı firmaya ekstra ücret ödemedik. Pazarlığı Sinovac ile yaptık. Vatandaşın zihni neden bulandırılıyor?"
    Quote Message: Devletler arası sırrı niye ortaya döküyoruz? Muhalefet partisi lideri telefon açıp bana sorabilirdi. Yok mu böyle bir iletişim anlayışı? Vatandaşa veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yok. Vatandaşımız müsterih olsun."

    Toplantılarla ve AKP kongreleriyle ilgili eleştiriler

    Quote Message: Salgında bulaş yakın temasla birlikte artıyor. Vatandaşlarımızdan kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak kalmalarını ifade etmiştik. Maçlarla ilgili yasak var biliyorsunuz. Taraftar olmak sağlığımızı ötelemeyi gerektirmez. Daha fazla çaba sarf etmemiz ve eşit fedakarlıkla mücadeleye katkı sağlamamız gerekiyor."
    Quote Message: (AKP kongreleri için ücretsiz PCR testi yapıldığı iddiası) Israrla bu mücadelenin siyasete çekilmemesinde ısrarcıyım. Bahsettiğiniz durumla ilgili İl Sağlık Müdürlüğü'müz bir açıklamada bulundu. PCR testleri hekimlerimizin sorumluluğunda yapılıyor. Böyle bir durum söz konusu değildir."
  3. Aleyna Çakır'ın ölümünün baş şüphelisi Ümitcan Uygun: 'Bir kez tokat attım, astım hastası olduğu için bayıldı'

    Ümitcan Uygun

    Ankara'da, Aleyna Çakır olarak bilinen 21 yaşındaki Sema Esen'i ölümünden önce darp etmesiyle ilgili Ümitcan Uygun hakkında, 'konut dokunulmazlığını ihlal' ve 'tehdit' suçlarından açılan davanın görülmesine başlandı.

    Esen'in, geçen yıl 3 Haziran'da Keçiören'deki evinde ölü bulunmasıyla ilgili soruşturmada, Ümitcan Uygun gözaltına alınıp, serbest bırakılmıştı.

    Sema Esen, ölümünden yaklaşık 3 ay önce 17 Nisan’da kendisine şiddet uyguladığı anlara ait görüntülerin sosyal medyada canlı yayınlayan Uygun hakkında şikayetçi olmuştu. Bu soruşturma kapsamında da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Ümitcan Uygun ve o sırada evde bulunun arkadaşı Enes Ö. hakkında, 'konut dokunulmazlığını ihlal' ve 'tehdit' suçlarından dava açıldı.

    Hakkında, farklı suçlamalarla çok sayıda soruşturma yürütülen, sosyal medyada uyuşturucu kullanırken çekilen görüntüleri nedeniyle yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Ümitcan Uygun, ilk kez açılan bir dava kapsamında, Ankara 17’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı.

    Ümitcan Uygun, cezaevinden SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Diğer tutuksuz sanık Enes Ö., taraf avukatları ile Sema Esen’in yakınları duruşmada hazır bulundu.

    Kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunmasının ardından savunması sorulan sanık Ümitcan Uygun, suçlamaları kabul etmedi.

    Savunmasının ardından, hakimin, poliste verdiği ifadesinde tokat attığını söylediğini hatırlatması üzerine, "Tokat attığım doğru" dedi. Bir tokatla neden bayıldığı yönündeki soruya ise "Astım hastası olduğu için tokatla birlikte bayıldı" cevabını verdi.

    Diğer sanık Enes Ö. ise, "Eve girdikten sonra Sema ile Ümit tartışmaya başladı. İkisi de birbirine küfür ediyorlardı. Tehdit yoktu. Salona girdiğimde, Ümitcan tokat atınca bayıldı. Ümitcan 15-20 saniyelik bir canlı yayın açtı. Canlı yayında, ‘öyle yapılmaz böyle yapılır’ dedi. Canlı yayındaki kastı nedir bilmiyorum. Arkadaşı Merve ‘siz çıkın ben ilgilenirim’ dedi. Sema ile Ümitcan aynı telefonu kullanıyordu. Canlı yayının yapıldığı sosyal medya hesabı Sema’ya aitti” dedi.

    Sanık Ümitcan Uygun’un avukatı, suçlamaları kabul etmediklerini, Sema Esen’in olaydan sonra şikayetinden vazgeçtiğini belirterek, beraat talebinde bulundu.

    Sema Esen’in ailesinin avukatı ise, her iki sanığın da çelişkili ifadeler verdiğini, bu nedenle olay günü Sema Esen’le olan telefon irtibatlarının ve hangi telefondan görüştüklerinin tespiti için HTS kayıtlarının istenilmesini, ayrıca olayın öldürmeye teşebbüs olduğunu, bu nedenle mahkemenin görevsizlik kararı vererek, dosyanın ağır ceza mahkemesine göndermesini talep etti.

    Savunma ve beyanların ardından ara kararını açıklayana mahkeme, sanığın ifade ettiği gibi Sema Esen’le birlikte aynı evde yaşayıp yaşamadığının tespiti için elektrik ve doğalgaz faturalarının istenmesine karar verdi. Dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilme talebini reddeden mahkeme, duruşmayı erteledi.

    Aleyna Çakır'ın ölümü: Doku ve sperm örneklerinin Ümitcan Uygun'a ait olduğu belirlendi

  4. Koronavirüs Bilim Kurulu toplandı, toplantının ardından Sağlık Bakanı Koca'nın açıklama yapması bekleniyor

    Koronavirüs Bilim Kurulu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın başkanlığında 17.00'de toplandı.

    Toplantının ana maddesinin '1 Mart'ta başlayacak kademeli normalleşme' olması ve Bakan Koca'nın 19.00'da açıklama yapması bekleniyor.

    Kurulun, kademeli normalleşme, kısıtlamaların il bazında hangi kriterlere göre esnetebileceği, aşılama süreci konularını ele alması, artan vaka sayılarıyla ilgili de değerlendirme yapılması bekleniyor.

  5. 347 Sivil Toplum Örgütü: Politikadaki kutuplaştıran ve ayrıştırıcı dil, tüm topluma nüfuz ediyor; şiddet, toplumsal yaşamın bir parçası haline geliyor

    Hatice Kamer

    BBC Türkçe, Diyarbakır

    ACIKLAMA

    Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’ndeki 21 ilinde faaliyet yürüten 347 sivil toplum örgütü, Türkiye'de yaşanan hak ihlallerine ve yeni anayasa tartışmalarına dikkat çekmek için ortak bir deklarasyon yayınladılar.

    Diyarbakır Koşuyolu Parkı'nda yapılmak istenen basın açıklamasına polis izin vermeyince, STK temsilcileri açıklamayı Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde yaptı.

    Diyarbakır TMMOB dönem Sözcüsü Doğan Hatun'un yaptığı açıklamada, “dünyada COVİD-19 salgının da tetiklediği otoriterleşme eğilimi ile yoksulluk ve adaletsizliğin derinleştiği, emeğin gasp edildiği, sosyal devlet ve hukuk devleti ilkesinin ciddi şekilde aşındığı ve insanlık krizinin yaşandığı bir süreçten geçtiği” ifade edildi.

    Türkiye'de de darbe teşebbüsü sonrasında çıkarılmaya başlayan KHK’ların yasa hükmü haline getirildiği, ülkenin “sürekli OHAL rejimine dönüştürüldüğü" öne sürüldü.

    Açıklamada hükümetin yargı üzerindeki vesayet kurduğu, yargının iktidarın “sürdürülebilir” kılmasınınbir aracı haline döndüğü, AYM ve AİHM kararlarını bile uygulamayan yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını tümden yitirdiği savunuldu.

    Terör tanımının genişliği ve muğlaklığı nedeniyle, yargının muhalif sesleri "susturma aracı haline geldiği", binlerce kişinin açılan soruşturma ve kovuşturmalar nedeniyle kamu görevinden ihraç edildiği belirtildi.

    Açıklama, Nisan 2020’de yürürlüğe giren yeni İnfaz Kanunu ile "eşitsiz bir infaz sistemi" yaratıldığı, bunun sorunları daha da derinleştirdiği, salgın gerekçesiyle kısıtlanan mahpus haklarının daha da arttığı, cezaevlerinde işkence ve kötü muamele, tecrit ve diğer hak ihlallerinde artışların yaşandığı, mahpusların keyfi uygulamalara maruz kaldığı iddialarına da yer verdi.

    Kürt meselesinin demokratik, barışçıl ve adil çözümüne karşı hükümetin "güvenlik odaklı defansif politikalar" geliştirdiği ve bu politikaların halkların daha fazla acı çekmesine ve yoksullaşmasına yol açtığı ifade edildi ve şu değerlendirmelere yer verildi:

    Quote Message: Bir kısır döngüden ibaret olan bu politik tutum, sadece insan hakları ihlallerine yol açmakla kalmamakta; dış politika, ekonomi ve sosyal haklar konusunda da ağır tahribatlar yaratmaktadır. Politikaya hakim olan kutuplaştıran ve ayrıştırıcı dil, nihai olarak tüm toplum katmanlarına da nüfuz etmekte, şiddet, toplumsal yaşamın bir parçası haline gelmektedir.
    Quote Message: Adil yargılanma hakkı, cezasızlık politikası, kadın cinayetleri, tarihsel ve kültürel miras talanına yönelik tutum, çalışma hakkı, ifade özgürlüğü, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü gibi temel hak ve özgürlüklere yönelik sistematik engellemelere ve ihlallere tanıklık etmekteyiz.
    Quote Message: Bu koşullar altında hükümetin vaat ettiği yargı reformu ve yeni anayasa tartışmalarının siyasal, sosyal ve ekonomik altyapısı yoktur. (…) ‘Toplumsal sözleşme’ olarak da adlandırılan anayasalar, geniş bir toplumsal katılım ve mutabakat sağlanırsa meşru ve kalıcı bir anayasa olacaktır. Toplumun bu denli kutuplaştırıldığı, medyanın tekelleştiği, sivil toplumun boğulmaya çalışıldığı, medya ve ifade özgürlüğünün tehdit altında olduğu, bir muhalefet partisi liderinin AİHM kararına rağmen hapiste tutulduğu, parti kapatmaların gündemde tutulduğu, kayyum atamalarının rutin bir idari uygulama haline geldiği, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının olmadığı bir dönemde, yeni bir anayasa yapmak mümkün olmadığı gibi yargı reformunun da bir inandırıcılığı ve toplumsal karşılığı bulunmamaktadır."

    Türkiye’nin ciddi bir hukuk reformuna ihtiyacı olduğunu vurgulayan STK'lar, ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri hakkı, adil yargılanma hakkı, yargı bağımsızlığı gibi temel hak ve özgürlükler alanını genişletecek bir hukuk reformuna ihtiyaç olduğunu, bunun toplumsal barış ve ekonomik gelişmişlik için bir zorunluluk haline geldiğini ifade ettiler.

    STK'lar, yeni anayasa için önceliğin siyasette daha yapıcı bir dil kullanmak olduğu, yargı bağımsızlığı, basın ve ifade özgürlüğü gibi temel meselelerde hızlıca iyileştirmelere gitmesi gerektiği hususunun altını çizdi.

    Türkiye'nin, demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anayasaya ihtiyacı olduğunu vurgulayan bölge STK'ları, bu şekilde hazırlanacak anayasa çalışmasına memnuniyetle destek ve katkı sunacaklarını ifade ettiler.

  6. Canan Kaftancıoğlu'nun 2019'da İstanbul yerel seçimlerinde AKP'nin aldığı yenilgide büyük payı olduğu vurgulanıyor

    Haftalık Time dergisinin son sayısında CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'yla yapılan bir röportaj ve onunla ilgili kapsamlı bir değerlendirme yer aldı. Derginin Orta Doğu muhabiri Joseph Hincks'in imzasını taşıyan haberde, muhalif Rus lider Aleksey Navalni ile kıyaslanan Kaftancıoğlu için "Muhalefetin dişli kurmay başkanı" denildi.

    Daha fazla bilgi
    next
  7. Guardian gazetesi, organize suç örgütü lideri olmak suçlamasıyla yargılanarak hüküm giyen Alaattin Çakıcı'nın Türkiye'de siyaset sahnesine yeniden çıkmasıyla ilgili bir haber yayımladı.

    İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesi, organize suç örgütü lideri olmak suçlamasıyla yargılanarak hüküm giyen Alaattin Çakıcı'yla ilgili bir haber yayımladı. Haberde, "Türkiye'de mafyanın kamusal yaşama yeniden döndüğü" yorumu yapıldı, "Bu da yeni siyasi iklimde, eskiden karanlık olarak addedilen kişilerin en iyi ihtimalle devletin kucakladığı en kötü ihtimalle ise sahip çıktığı kişilere dönüştüğünün bir göstergesi" denildi.

    Daha fazla bilgi
    next
  8. Musa Orhan, İpek Er'e 'nitelikli cinsel saldırı' suçlamasıyla yargılandığı davanın 3. duruşmasında yine susma hakkını kullandı

    Hatice Kamer

    BBC Türkçe, Diyarbakır

    Musa Orhan
    Image caption: Musa Orhan

    İntihara teşebbüs ettikten sonra bir ay yoğun bakımda kalan ve 18 Ağustos'ta hayatını kaybeden İpek Er'e karşı ''nitelikli cinsel saldırı'' yaptığı suçlamasıyla yargılanan Musa Orhan, Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesi'inde devam eden 3. duruşmada da susma hakkını kullandı.

    Er'in ailesi, avukatlarının katıldığı duruşmaya sanık Musa Orhan SEBGİS aracılığıyla katıldı ve sorulan sorulara susma hakkını kullandığını söyleyerek yanıt vermedi.

    Er ve Orhan arasındaki mesajlaşma dökümleri için Facebook ve Emniyet'ten bilgi talep edilen duruşmada, geçen yıl Mayıs ayında İpek Er'in üç kaldığı otelin işletmecisi de tanık olarak dinlendi.

    Tanık beyanında İpek Er'i öğrenci olarak bildiğini, üç gün boyunca uzman çavuş olduğunu söylediği nişanlısını otelde beklediğini anlattı. Bir de Er'in isteği üzerine onu Botan Çayı'na götürdüğünü söyledi.

    "Ben onu Botan Çayı'na götürdüğümde o arkada oturdu, Botan Çayı'nda çok durmak istememin nedeni otelin kalabalık olmasıydı. Ben kollukta 'Kızın hal ve hareketleri oynak olduğu için biraz rahatsız oldum, hatta iftiradan korktum' şeklinde bir şey söylemedim, bunu polisler sonradan ekleme yapmışlar."

    Quote Message: Ben onu Botan Çayı'na götürdüğümde o arkada oturdu, Botan Çayı'nda çok durmak istememin nedeni otelin kalabalık olmasıydı. Ben kollukta 'Kızın hal ve hareketleri oynak olduğu için biraz rahatsız oldum, hatta iftiradan korktum' şeklinde bir şey söylemedim, bunu polisler sonradan ekleme yapmışlar."

    Sanık Orhan'ın avukatı Mehmet Erkan Akkuş, tanığa hitaben "İpek Er, otelde kalmadığı günlerde sizde kalmış olabilir mi, veya nerede kalmış olduğunu size söyledi mi?" sorusuna tanık "Kesinlikle böyle bir şey olmamıştır, bana bu tarz soruların sorulmasına karşıyım. Benim çocuklarım İpek Er yaşındadır" sözleriyle tepki gösterdi.

    Er ailesinin avukatı İlyas Tarım da bu soruyla tanık üzerinde baskı kurulmak istendiğini söyleyerek itiraz etti.

    İpek Er'in babası Fuat Er de "Bu devletin görevlisi milletin malına ve namusuna göz dikmiştir, kızımın bir geleceği vardı ama onun katili serbest dolaşmaktadır. Benim kızım üniformaya güvenmiştir, devlet görevlisi Allah'a yemin etmektedir, bu kabul edilecek bir durum değildir. Benim bildiğim, devletin böyle şeyler kabul etmeyeceğidir" dedi.

    Sanık avukatı, Fuat Er'in, Musa Orhan'ın kızıyla evlenmeleri karşılığında 150 bin lira para istediğini iddia edince baba Er buna tepki gösterdi.

    Mahkeme, avukatların sanık Musa Orhan'ın tutuklu yargılanmasını talebini reddetti ve duruşmayı 1 Haziran tarihine erteledi.

    Musa Orhan'ın İpek Er'e cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla açılan dava hakkında neler biliniyor? - BBC News Türkçe

  9. Bakan Selçuk: Okullarımızı peyderpey açma kararlılığımız devam ediyor

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Okulları peyderpey açma noktasında kararlılıklarının devam ettiğini" söyledi.

    Quote Message: Sağlık anlamında herhangi bir riske girmeden, sadece bilimin verileriyle hareket ederek okullarımızı peyderpey açmak noktasında kararlılığımız devam ediyor. Uzaktan eğitim yüz yüze eğitimden daha meşakkatlidir, daha zordur. Bu zorluğu gönülden destek vererek yukarıya taşıyan arkadaşlarıma emekleri için teşekkür ediyorum."

    Bakan Selçuk: Sınavların ertelenmesi, çalışma yükünü daha da artırır - BBC News Türkçe

  10. İmamoğlu, Erdoğan'ın 'Kanal İstanbul'u inadına yapacağız' sözlerini yanıtladı: 'İnatlaşmayı marifet görenlere 23 Haziran'ı hatırlatıyorum'

    Ekrem İmamoğlu

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ’nin Ataköy’de başlattığı atık su tüneli inşaatı için yapılan törene katıldı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Kanal İstanbul'u inadına yapacağız" sözlerine yanıt veren İmamoğlu, şunları söyledi:

    Quote Message: İstanbul’la inatlaşmayı hala kendisine marifet görenlere, ben, 23 Haziran’ı hatırlatıyorum. İstanbul’la inatlaşılmaz. ‘İlla inatlaşacağım’ diyenlere de açıkçası ben, ‘İstanbul, burada’ diyorum. Ama unutulmasın, İstanbul, bir şeyi kanıtlamıştır; İstanbul, 1’den büyüktür. Nokta."
    Quote Message: İstanbul'a dair önemli bir karakter bizim için; İstanbul'a asla ihanet ettirmemek. Zira İstanbul’a ihanet edenlere vatandaşımızın cevabını geçmiş seçimde hep beraber gördük, yaşadık. Bu saatten sonra elbette biz de İstanbul'a asla ihanet etmeyeceğiz ve asla ihanet edilmesine de imkan tanımayacağız, fırsat vermeyeceğiz."
    Quote Message: Gündem değiştirme çabası. İnadına diye bir şey olmaz. Şu anda belki birileri unuttu ama bizim unutmamızın mümkün olmayacağı bir acı var ortada. Gara’da şehitlerimiz oldu. Böylesi acı bir olayı unutturmak, başka gündemlerle süreci alabora etme çabası bu. Ben, buna alet olmayacağım."
  11. Odasında dinleme cihazı bulunduğunu açıklayan CHP'li Belediye Başkanı Kepenek, suç duyurusunda bulundu

    Denizli'nin Honaz ilçesinde CHP'li Belediye Başkanı Yüksel Kepenek'in makam odasında 'böcek' diye tabir edilen dinleme cihazı bulunduğu duyurulmuştu.

    CHP'li Kepenek, partisine 69 yıl sonra Honaz'da seçim kazandırdığını söyleyerek, “Seçim kazanmamı hazmedemediler” diye konuştu. Kepenek suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.

    Sözcü'nün haberine göre, makam odasında iki ayda bir rutin olarak dinleme cihazı arattığını belirten Kepenek, şunları söyledi:

    Quote Message: İki ay önce tarama yapıldı. Herhangi bir cihaza rastlanmamıştı. Önceki gün yine bir tarama yapıldı. Bu kez iç hat telefonu içine gizlenmiş dinleme cihazı bulundu. Polise teslim ettik. Onlar verileri hangi kaynağa gönderdiğini tespit ederek cihazı yerleştireni bulmaya çalışacak."

    Yüksel Kepenek, 1950'den itibaren ilçede seçim kazanamayan CHP'ye 2019 yerel seçimlerini sekiz oy farkla kazandırdı.

    İtirazlar üzerine oylar yeniden sayıldı, Kepenek bir oy farkla seçimden galip çıktı. Fakat kısıtlı bir seçmenin oy kullandığı gerekçesiyle seçim tekrar edilmişti. Yinelenen seçimde AKP adayı Turgut Devecioğlu'na bu kez 2 bin 337 oy fark atarak kazanan Yüksel Kepenek başkanlık koltuğuna oturmuştu.

  12. Ermenistan Ordusu: Başbakan ve hükümet, ulusumuzun karşı karşıya olduğu krizle ilgili makul kararlar alamayacak durumda

    Ermenistan basını, ordunun hükümetin "ivedilikle istifasını" talep ettiğini duyurdu.

    Ermeni basınında yer alan haberlere göre, Genelkurmay Başkanlığı, Genelkurmay İkinci Başkanı Tiran Kaçaryan'ın görevden alınmasına "net şekilde karşı çıktığını" söyledi.

    Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasında, "Ermenistan Başbakanı ve hükümeti, Ermeni ulusu için kritik önem taşıyan mevcut kriz durumuyla ilgili makul kararlar alabilecek durumda değildir" denildi.

    Açıklamada, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri'nin "görevdeki yetkililerin ordunun itibarını sarsmayı amaçlayan saldırılarına hoşgörü göstermeyeceği" vurgulandı.

  13. Ermenistan Başbakanı Paşinyan: Ordu hükümetin istifasını talep ederek darbe girişiminde bulundu, destek için halkımı meydanlara davet ediyorum

    PAŞİNYAN

    Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ordunun hükümetin istifasını istediğini ve darbe girişiminde bulunduğunu açıkladı.

    Paşinyan, Facebook üzerinden yaptığı canlı yayında halkı kendisine destek vermeleri için başkent Erivan şehir merkezinde toplanmaya çağırdı.

    Rus Interfax ajansı, Paşinyan'ın genelkurmay başkanının görevden aldığını duyurdu.

    Dağlık Karabağ’da Eylül ayında başlayan çatışmaların ardından Ermenistan, 1990’ların başından bu yana işgal altında tuttuğu toprakların büyük bölümünden çekilmeyi kabul etmiş ve bu anlaşma sonrası Paşinyan’ın istifası talebiyle protesto gösterileri başlamıştı.

  14. 10 yıldır kayıp olan Güldane Biçer'in kocası Osman Biçer eşini öldürdüğünü itiraf etti, ceset Büyükçekmece'de bulundu

    GULDANE BICER

    Eylül 2011'den bu yana kayıp olarak aranan Güldane Biçer'in kocası Osman Biçer, eşini öldürdüğünü itiraf etti.

    Sabah'ın internet sitesinde yer alan habere göre, Osman Biçer sorgusunda eşini öldürdüğünü, Büyükçekmece'de boş bir araziye gömdüğünü ve daha sonra kayıp başvurusunda bulunduğunu söyledi.

    Osman Biçer'in gösterdiği yerde yapılan kazı çalışmasında Güldane Biçer'in cansız bedenine ulaşıldı.

    Güldane Biçer'in ablası, bir süre önce kız kardeşinin akıbetini öğrenmek üzere atv'de yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programına katılmıştı.

    Osman Biçer, üç çocuk annesi eşinin 17 Eylül 2011 günü elinde bir torbayla evden çıkıp gittiğini ve kendisinden bir daha haber alamadıklarını öne sürmüştü.

    Osman Biçer ve ailesi, Güldane Biçer'in kaybolmadan bir süre önce başka kişilerle görüştüğünü ve bir başka erkek kaçmış olduğunu düşündüklerini iddia etmişti.

    Programa katılan bazı görgü tanıkları, Biçer'in eşi Güldane Biçer'e sürekli şiddet uyguladığını iddia etmiş, bu iddialar Osman Biçer ve ailesi tarafından reddedilmişti.

    Sabah'ta yer alan haberde, programda ortaya çıkan yeni bilgiler ışığında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıldığı da belirtildi.

  15. Bakan Elvan: Ekonomik reformları Sayın Cumhurbaşkanımız Mart'ın ikinci haftasında açıklayacak

    Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Twitter hesabından açıklama yaptı.

    View more on twitter
  16. Rusya’dan S-400 açıklaması: Türkiye’nin böylesi gelişkin bir ekipmanı üretebilmesi pek mümkün değil

    s-400

    Rusya Gelişmiş Teknolojili Endüstriyel Ürünlerin Geliştirilmesi, Üretimi ve İhracatı için Devlet Kurumu (Rostec) CEO’su Sergey Çemezov, bu sistemin NATO’nun güvenliğine zarar vermeyeceğin söyledi.

    RT kanalına konuşan Çemezov “Bu bir savunma silahı, saldırı amacıyla kullanılamaz. NATO’nun savunmasına nasıl zarar verebilir anlamıyorum. Aksine, Türkiye bununla NATO’nun güvenliğini temin ediyor” dedi.

    TASS ajansının aktardığına göre Türkiye ile yapılan anlaşma sonucu S-400’lerin kısmen yerelleştirilebileceğini belirten Çemezov, Rusya’ya karşı kullanılabilecek bir teknolojinin tamamen transfer edilmesinin ise mümkün olmayacağını söyledi ve ekledi:

    “İsteseydik bile, Türkiye’nin böylesi bir gelişkin ekipmanın üretimini örgütleyebilmesi pek mümkün değil.”

    Türkiye’deki S-400 sistemi bir süredir Türkiye – ABD ilişkilerinin gündeminde.

    ABD bu sistem nedeniyle Türkiye’yi F-35 savaş uçağı programından çıkarırken, Türkiye Yunanistan’ın S-300’leri Girit adasına yerleştirmesine benzer bir model önerisinde bulundu.

    Fakat son olarak ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby 23 Şubat’ta yaptığı açıklamada “Tekrar etmek gerekirse, Türkiye’yi S-400 sisteminin teslimat sürecini devam ettirmemeye ve bu sistemi elinde tutmamaya çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

    Kirby, “Türkiye’nin son 10 yılda ABD’den Patriot savunma sistemi satın almak için çok sayıda fırsatı vardı ama bunun yerine Rusya’ya gelir, erişim ve nüfuz sağlayan S-400’ü seçtiler” dedi.

  17. BM'den Nisan sonunda Kıbrıs için gayriresmi toplantı açıklaması

    kıbrıs

    Birleşmiş Milletler Kıbrıs’ta siyasi çözüm için 27-29 Nisan tarihleri arasında Cenevre’de bir gayriresmi toplantı yapılacağını duyurdu.

    Toplantıya Kıbrıs’taki Rumlar ve Türklerin temsilcilerinin yanı sıra garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere katılacak.

    BM Genel Sekreterliği Sözcüsü Stephane Dujarric toplantının amacını, tarafların bir çözüm için ortak zeminde buluşmasının mümkün olup olmadığını görmek olarak açıkladı.