Got a TV Licence?

You need one to watch live TV on any channel or device, and BBC programmes on iPlayer. It’s the law.

Find out more
I don’t have a TV Licence.

Canlı anlatım

time_stated_uk

  1. İmamoğlu TRT yayınında TRT’yi eleştirdi: Beni niye bugüne kadar yayına çağırmadınız? Adil olduğunuzu düşünüyor musunuz?

    İmamoğlu

    Millet İttifakı’nın CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, bu akşam katıldığı TRT Haber yayınında TRT’nin kendisine yeterince süre vermemesini eleştirdi.

    TRT Haber'de gazeteciler Fatih Er ve Şebnem Bursalı’nın Ordu Havalimanı’nda yaşananlar hakkındaki sorusunu cevaplayan İmamoğlu, 31 Mart öncesinde kendisinin hiçbir yayına davet edilmediği, Cumhur İttifakı’nın adayı olan rakibi Binali Yıldırım’ın ise defalarca TRT’ye çıktığını söyledi:

    “Sizin ekranlarınız bizim Karadeniz gezimizi saniyelerle gösterdi. Adil olduğunuzu düşünüyor musunuz TRT'de? Ekrem İmamoğlu'nu bu sefer özellikle çağırdınız. Ben İstanbul'un en iddialı adayıydım, beni niye çağırmadınız?

    “Burası benim ha, 82 milyon insanın. Buranın idari anlayışını ben anlamam ama burası benim, 82 milyondan bir insanım. Ben miting yapmadım Karadeniz'de. 1,5 gün kaldım orada. Yüz binlerce insan 21 noktada beni ağırladı. Saniyelerle gösterdiniz ama bu kısmı dakikalarca... Beni niye çıkarmadınız? İmamoğlu'nu niye çağırmadınız?”

    Fatih Er ise İmamoğlu’nun “Talimat mı öyleydi? İmamoğlu’nu çağırmayın mı dediler?” sorularına şöyle yanıt verdi:

    “Biz normal şartlarda TRT Haber için birisini arayıp ‘Sizi yayına çağırıyoruz’ demeyiz. Sayın Yıldırım kendisi geldi. Kendi danışmanları, hatta Mansur Yavaş da TRT’ye resmi yazıyla başvurdular ve bizler ekranlarımızı açtık. Ve bugün biz sizi davet ettik, buraya geldiniz.”

    View more on twitter
  2. Trabzon Valiliği: Sel felaketinde altı kişi yaşamını yitirdi, dört kişi kayboldu

    Sel, Trabzon

    Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Araklı’daki sel felaketinde şu ana kadar 6 kişinin hayatını kaybettiğini, kaybolan 4 kişiyi de arama çalışmalarının sürdüğünü açıkladı.

    View more on twitter
  3. Anadolu Ajansı Müdürü Kazancı: Diğer seçimlerde olduğu gibi 31 Mart Seçimlerini de gayet başarılı bir yayınla, hatasız olarak kamuoyuna duyurduk

    Şenol Kazancı

    Anadolu Ajansı, 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimi için hazır olduklarını duyurdu.

    AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şenol Kazancı, ajansın internet sitesinde yer alan haberde 31 Mart’ta “AA'nın son derece başarılı bir yayın yaptığını” söyledi ve ekledi:

    “İstanbul’da sandıkların neredeyse yüzde 99 oranında açılmasına rağmen sonucun netleşmemesi, o aşamadan itibaren de sağlıklı veri akışının kesilmesi nedeniyle Anadolu Ajansı sonucun açıklanması için YSK’yi beklemek zorunda kalmış ve bunu da kamuoyu ile paylaşmıştır.

    “Anadolu Ajansı bir kamu kurumu değildir ve seçim sonuçlarını yayınlamak gibi bir görevi ya da yetkisi yoktur. Anadolu Ajansı, seçim sonuçlarını açıklayan değil, 'gazetecilik faaliyeti' olarak aktaran bir medya kuruluşudur. Anadolu Ajansına insaf, vicdan ve ahlak ölçülerini aşarak saldırmak, seçim başarısızlığını kısa bir süre perdelese de sonuçlara etki etmez.

    "AA, diğer seçimlerde olduğu gibi 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerini de gayet başarılı bir yayınla, hatasız olarak kamuoyuna duyurmuştur. Türkiye genelinde 60 milyona yakın seçmenin katıldığı ve 4 farklı oy pusulasının kullanıldığı seçimin sandık sonuç verilerini Anadolu Ajansı son derece başarılı şekilde Türkiye ve dünya kamuoyuna aktarmıştır. Bu devasa operasyonu gerçekleştiren ekibimizi, tüm Anadolu Ajansı çalışanlarını bu vesileyle bir kez daha kutlamak ve her birine teşekkür etmek isterim.

    “Anadolu Ajansı, 23 Haziran’da tekrarlanacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimini de aynı hassasiyet ve tarafsızlıkla Türkiye ve dünyaya duyuracaktır.”

  4. Albayrak: Trabzon'daki selin telafisi için devlet gereken tüm desteği verecek

    sel

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Trabzon'un Araklı ilçesinde yaşanan sel nedeniyle oluşan zararların telafisi için devletin gereken tüm desteği vereceğini açıkladı.

    View more on twitter
  5. DHA: Trabzon’da ölü sayısı ikiye, kayıp sayısı yediye çıktı

    trabzon

    Demirören Haber Ajansı, bugün Trabzon’un Araklı ilçesinde yoğun yağışların ardından HES borusunun patlaması nedeniyle gerçekleşen su basınında yaşamını yitirenlerin sayısının ikiye yükseldiğini yazdı.

    DHA, Çamlıktepe ve Yeşilyurt mahallelerini etkileyen su baskınlarının ardından kurulan kriz merkezine yedi kişinin kaybolduğunun bildirildiğini aktardı.

    Bölgeye gönderilen İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ekipleri arama-kurtarma çalışmalarına devam ediyor.

  6. TBMM 1 Temmuz’da tatile girmeyecek

    TBMM

    AKP’nin verdiği, Meclis’in çalışma takvimine ilişkin grup önerisi TBMM Genel Kurulu’nda görüşülerek kabul edildi.Kabul edilen grup önerisine göre, Meclis 1 Temmuz'da tatile girmeyerek çalışmalarına devam edecek. Alınan karar gereğince;Askeralma Kanunu Teklifi'nin görüşmeleri yarın ve perşembe günü de sürecek. Perşembe günü kanun teklifinin tamamlanamaması halinde haftalık çalışma günleri dışında cuma günü de mesai yapacak.

  7. Askerlik süresini altı aya indiren madde kabul edildi

    Askerler

    TBMM Genel Kurulu'nda, 'Askeralma Kanunu'nu teklifinde askerlik süresini altı aya indiren madde kabul edildi.

    Genel Kurul'da 'Askeralma Kanunu'nun iki maddesi de geçen hafta kabul edilmişti.

    Bugün kabul edilen madde ile birlikte "Hizmet süresi erbaş ve erler için 6 ay, yedek subay ve yedek astsubaylar için 12 aydır. Hizmet sürelerini ihtiyaca göre bir katına kadar artırmaya veya yarısına kadar azaltmaya Cumhurbaşkanınca karar verilebilir" şeklindeki fıkraya "Bu şekilde belirlenen hizmet süresi 6 aydan az olamaz" hükmü eklendi.

    Teklifin kabul edilen maddelerine göre, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her erkek askerlik hizmeti yapmaya mecbur olacak, askerlik hizmeti yedek subay, yedek astsubay, erbaş ve er olarak yerine getirilecek.

    Savaş veya savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi halinde, bu kanuna tabi yükümlülerin askerlik hizmetini yerine getirmek üzere silah altına alınmalarının esasları Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek.

    Erbaş ve erlerden istekli olanlar, sıralı disiplin amirlerinin olumlu değerlendirmesiyle terhise hak kazandığı tarihten itibaren Milli Savunma Bakanlığınca uygun görülecek sayıda ve 6 ay süreyle sınırlı olmak üzere askerlik hizmetine devam edecek, bu sürenin sonunda terhis edilecek.

    Kanun teklifi hakkındaki görüşmeler TBMM Genel Kurulu'nda devam ediyor.

  8. Demirtaş: AKP'ye karşı, Erdoğan'a karşı hamlelerle demokrasi mücadelesi verilmez. Demokrasi mücadelesi toplum için, toplum yararına verilir

    Demirtaş

    Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 142 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı ana davanın duruşması Ankara Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görüldü.

    Demirtaş’ın savunmasından öne çıkan kısımlar şöyle:

    • (Mahkeme) savunma yapacaksan yap diyor SEGBİS’le, yapmayacaksan biz senin savunmanı yapmış sayar, kararı öyle veririz. Bunu bir hakim söyleyebiliyor. Bana bunu söyleyebiliyorsa sıradan yurttaşlar açısından eminim ki hiçbir şekilde yargı kırıntısı, adil bir yargı yoktur. Kaldı ki yargılandığım dosya, yani yasadışı gösteri yaptığım iddia edilen dosyanın, daha önce dosyanızla birleştirilmesi talep edildi, siz reddettiniz. 2911 Sayılı yasaya muhalefet suçuyla yargılanıyorum. Konu da şudur, Şırnak’ta partimin teşkilatının balkonundan aday tanıtım toplantısında yaptığım konuşma yasadışı gösteri ilan edilmiş. Konuşmanın içeriği ile ilgili bir suçlama yok. Belediye başkan adayı için Şırnak HDP İl binasının balkonundan elimde mikrofonla birkaç bin kişiye 5-10 dakikalık bir tanıtım toplantısı yapmışım. Partimin balkonunda yaptığım konuşma yasadışı gösteri olarak kabul edilmiş ben yargılanıyorum ve bana diyorlar ki savunmanı SEGBİS’le yapmak zorundasın. Yapmazsan da umurumuzda değil savunmayı yapmış sayarız. Bu vahim bir durumdur. Bir hakim, bir yargıç meseleye böyle yaklaşırsa Türkiye'de hiçbir şey düzelmez.
    • Yargı Reformu Strateji Belgesinin en önemli eksikliği HSK’ya değinmemiş olması. Böyle bir HSK yargıçların üzerinde Demokles’in kılıcı gibi durduğu müddetçe asla yargıçlar kendini güvende hissetmeyecektir. İktidarın atadığı HSK üyeleriyle yargıç kendini kürsüde de, evinde de sosyal hayatında da güvende hissetmeyecektir. 2010 değişikliğinde partim HSK’nın nasıl düzenlenmesi gerektiğini anayasa değişiklik önerisi ile ortaya kondu. Yürütme tarafından tek bir atama yapılmamalıdır HSK’ya, yasama tarafından da yapılmamalıdır. HSK’nın tamamı kürsü hakimleri tarafından seçilmelidir. Adalet Bakanı kurulun üyesi olmamalıdır. Yargının üzerindeki tahakküm kurma aracı olarak en yetkili kurum HSK’dır. Bugün HSK’ya dokunmadan, yargıçların gönül rahatlığıyla, vicdanlarına dayanarak baskı hissetmeden yargılama yapmalarını sağlamanız mümkün değildir.
    • Ben yargıçların zor durumunu anlayabiliyorum. Buna rağmen doğru kararlar, vicdana uygun kararlar, adaletin yerini bulacağı iyi kararlar da halen Türkiye’de çıkabiliyor. Örneğin Barış Akademisyenleri ile ilgili mahkeme beraat kararı vermiştir. Fakat ne hikmetse başka bir mahkemede bir yargıç o beraat kararını ayıp olarak nitelendirmiştir ve "O kararı veren hakimi arayın, bizi ilgilendirmez" demiştir. Durum bu kadar vahimdir.
    • İktidara karşı, AKP'ye karşı, Erdoğan'a karşı hamlelerle demokrasi mücadelesi verilmez. Demokrasi mücadelesi toplum için, toplum yararına verilir. Birine karşıtlık üzerinden, düşmanlık üzerinden yapacağınız siyasi çalışma sadece düşmanlığı körükler, besler.
    • Burada bu konuşmada benim Öcalan’a “Kürt Halk Önderine Kürt Halk Önderi denir” cümlemin suçu ve suçluyu nasıl övdüğünü ne fezleke açıklamış ne delillerle ortaya konulmuştur. TCK’nin 215’inci maddesinde de, “Bir suçluyu işlediği suçtan dolayı veya işlediği suça göre övmek” suç olarak tanımlanmıştır. Benim burada Abdullah Öcalan’ın yargılandığı ve de suçlamaya konu olan herhangi bir eyleminden dolayı övdüğümü savcı nereden çıkarıyor?
    • Abdullah Öcalan’a isteyen Kürt Halk Önderi der, isteyen Başkan Apo der, isteyen Sayın Öcalan der, isteyen yoldaş der, isteyen Apo der. Kim ne demek istiyorsa der. Birileri terörist başı diyor, bebek katili diyor. Buradaki ‘Sayın, Kürt Halk Önderi’ vb. İfadeler ancak ve ancak Abdullah Öcalan’ın işlediği iddia edilen veya mahkeme kararıyla hüküm verilen suçlamalar doğru olduğu, onların övülmesi suretiyle gerçekleşirse TCK’ya göre suç olarak ifade edilebilir. Onun dışında kimse yapamaz.
    • Cezaevinde hüküm giymiş mafya diye tabir edilen suç örgütü liderleri var. Bir bakın şu andaki koalisyon ortağı partinin genel başkanı o suç örgütü lideriyle ilgili konuşurken nasıl konuşuyor. Bana soruşturma açma, fezleke düzenleme cüreti cesareti göstermiş savcı -hani ben suç işledim demiyorum ama o savcı- Bahçeli’ye soruşturma açabilir mi? Alaattin Çakıcı beyefendi dediği için. Demek suç değil.
    • İçeride bulunduğum 2 buçuk yılı aşkın süre zarfında 200'den fazla yasaklama kararıyla karşı karşıya kaldım. Gazete okumamdan korkan bir iktidar var. Biz avukatlarımız aracılığıyla infaz hakimliğine itiraz ediyoruz. İnfaz hakimliği reddediyor. Ağır Ceza Mahkemesine gidiyoruz, reddediyor. Binbir uğraşla AYM'ye gönderiyoruz, hukuk mücadelesi veriyoruz. AYM kapsamlı bir karar veriyor. O kararı getiriyoruz, cezaevi idaresine veriyoruz, cezaevi idaresi AYM kimmiş diyerek adeta hemen ertesi gün yine gazeteleri vermiyor.
    • Batman’daki konuşmayı yapmışım ya, uzun uzun siyasi düşüncelerimi anlatmışım. Ama fezlekede yazıldığı gibi birbirinden kopuk, anlamı çarpıtılmış, bozulmuş değil ki bu haliyle dahi ben bir suç oluşturduğunu görmüyorum. Savcının niyetini anlamak açısından bunun altını çiziyorum. Demek ki elinizde bir konuşma görüntüsü, tutanağı bile yok. Ama yine de fezleke hazırlayıp, Meclis'e gönderip, özellikle de Öcalan ile ilgili kısmını öne çıkarıp ‘terör örgütü propaganda yaptı’ demek ihtiyacı duymuşsunuz. Savcının elinde delil yoksa görüntü yoksa bu konuşmayı yaptığımı neye dayanarak söylüyor? Muhtemelen polis tutanağına dayanarak söylüyor. Meydanda polisler not tutuyorlar, o notlara dayanıyorlar. Bu notları savcının teyit etmesi gerekmez mi, konuşmayı baştan sona dinlemesi gerekmez mi? Evet konuşmayı baştan sona dinleme ihtiyacı duymuyor. Konuşmayı ilk cümlesinden ve son cümlesine kadar ele alıp anlamlı ve bütünlüklü bir şekilde incelemesi gerekmez mi? Terör övgüsü var mı, bu konuşma bunun için mi yapılmış savcının buna bakması lazım.
    • Efendim Öcalan’la görüşülür, PKK ile görüşülürse ülke bölünür diyen varsa iddiasını ortaya koymalıdır. Nasıl bölünür? “Ben karşı çıktım çünkü ülke bölünecekti o yüzden karşı çıktım" iddiasında olan varsa da bunu somut gerekçelerle ispatlamalıdır. Öcalan ülke bölünsün mü dedi? HDP ülke bölünsün mü dedi? Türkiye’nin sınırlarını, bayrağını mı tartışmaya açtı? Böyle bir şey olmadı. Ne parti programımızda var ne taleplerimizde var. Ülkenin sınırları içerisinde en demokratik hak ve özgürlüklerin hayata geçmesi için yeni bir anayasa öneriyoruz.
    • Öcalan’ı serbest bırakırsanız, özgürlüğüne kavuşturursanız Türkiye’nin eli, içeride de dışarıda da güçlenir. Türkiye, Kürt sorunun çözümüne en etkin aktör olarak rol alabilir. O nedenle Öcalan’ın özgürlüğü gereklidir. Binlerce, milyonlarca insan bunu haykırıyor, söylüyorsak bunu bir slogan olarak ifade etmiyoruz. Bunun sosyolojik, siyasi bir karşılığı var.
    • Meclis’te yaptığım konuşmaların neresi mesela terör propagandası? Terörün neyini övmüşüm? Neyini teşvik etmişim? Dışarıda yaptığım konuşmalarda bu şekilde. İçinde Sayın Öcalan, Kürt Halk Önderi kavramı geçtiği anda birileri için bu hemen terör propagandası oluyor. Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin çok sayıda bozma kararına rağmen bu son dönemlerde istinaf mahkemeleri de görev alan ceza mahkemeleri de terör propagandası yapmakla alakası olmayan konuşmalara, sloganlara ağır cezalar veriyor.
    • Aslında savcılar hukuki açıdan sorumlu bulma görevlerini kötüye kullanıyorlar. Görevlerini kötüye kullanarak sadece bizi mi mağdur ettiler? Hayır, Türkiye siyasetine yön vermeye, doğrultu vermeye çalıştılar ve uluslararası emperyal güçlerin çıkarları doğrultusunda bunu yaptılar. Asıl yargılanması ya da soru sorulması gereken bu savcıların kendisidir. Mahkemeniz de bunları görmelidir. Neler olduğunu görmeli, anlamalıdır. Ben Türkiye siyaseti için nasıl bir tehdit oluşturuyorum da içeri atılıyorum? Benim bildiğim Türkiye siyaseti AKP’den ibaret değil. AKP iktidarı için bir tehdit oluşturuyor olabiliriz ben ve partim. Biz muhalefet partisiyiz. Siyasi olarak da iktidarı değiştirmeyi hedefliyoruz, kendimiz iktidara gelmek için mücadele ediyoruz. Siyasi partinin meşru, yasal amacıdır bu.
    • Türkiye kurtulmuş falan değil. Türkiye 100 yıl öncekinden daha kötü durumda. Kurtulacaksa eğer bir kez daha her birimiz Türk’üyle Kürt’üyle demokrasi ilkeleri etrafında buluşarak ancak kurtarabiliriz. Başından beri ısrarla belirtiyorum. Yıllar öncesinden yaptığım uyarılar bugün doğru çıkıyor, bugün de benzer uyarıları yapmaya devam ediyorum. Zarar verdiniz bu yapılanlarla. Türkiye Cumhuriyeti Devletine senelerce zarar verdiler, Türkiye toplumuna da zarar verdiler.

    Selahattin Demirtaş: CHP'nin bize diyet borcu yok, halka demokratik hizmet borcu var

  9. Demirtaş: Mursi'ye yapılan barbarlık da iki ay önce sizin yaptıklarınız medeni bir durum mu?

    Selahattin Demirtaş
    Image caption: Selahattin Demirtaş

    Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 142 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı ana davanın duruşması Ankara Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülüyor.

    Selahattin Demirtaş bugün savunmasında dün hayatını kaybeden eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi andı.

    Demirtaş, "Mursi'nin ölümü her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun bir cinayettir" dedi.

    Eski HDP Eş Genel Başkanı ayrıca "Mursi'ye yapılan barbarlık da iki ay önce sizin yaptıklarınız medeni bir durum mu?" ifadelerini kullandı.

    Quote Message: Mısır'da yapılan darbe de cinayettir, katliamdır. Bugün Mursi'ye yapılanlar da onun şahsında Müslüman Kardeşlerin yargılanması da tam bir trajedidir. Siyasi yargılamaların tarihe geçmiş örnekleriydi. Türkiye'den bakınca bunu daha iyi görüyoruz. Çünkü benzer şeyler yaşıyoruz. from Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş
    Eski HDP Eş Genel BaşkanıSelahattin Demirtaş
    Quote Message: Ve yine sabahın beşinde cenazenin kaçırılıp aile ve bir grup avukatın katılımıyla birlikte zorla defnedildiği anlaşılıyor. Barbarlıktır, bu başka bir şey değildir, insanlıktan nasibini almamışlıktır. Bazı AKP yöneticilerinin buna haklı olarak tepki gösterdiklerini sabah medyadan takip ettim, çok haklılar. Cenaze törenlerine bu şekilde müdahale barbarlıktan başka bir şey değildir. from Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş
    Eski HDP Eş Genel BaşkanıSelahattin Demirtaş
    Quote Message: Yine daha iki ay önce açlık grevleri devam ederken Türkiye cezaevlerinde altı tutsak intihar etmek suretiyle açlık grevlerine dikkat çekmek istediler. Canlarını ortaya koydular. Onların cenazeleri cezaevlerinden çıkarılıp kaçırılarak, bazılarına aile üyelerinin bile katılması, avukatlarının katılması engellenerek geleneklere, örf adetlere, bizim inançlarımıza aykırı bir şekilde defnedilmişlerdi, iki ay önce. from Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş
    Eski HDP Eş Genel BaşkanıSelahattin Demirtaş
  10. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu ülkede de Sisi'ler var

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün mahkeme salonunda hayatını kaybeden Mısır'ın eski cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için İstanbul Fatih Camii'nde kılınan gıyabi cenaze namazına katıldı.

    Namaz sonrası cami avlusunda konuşma yapan Erdoğan, Mursi'nin ölümünün normal olduğuna inanmadığını söyledi.

    Quote Message: Şu anda normal bir ölüm olduğuna inancım yok. Duruşma esnasında Muhammed Mursi Rabbimize yürüdü. Tabii bu normal bir yürüyüş müdür, yoksa burada daha başka durumlar var mıdır, yok mudur, bu düşündürücüdür."

    Erdoğan konuşmasına "Biz Müslümanlar olarak dik duracağız asla inandıklarımızdan taviz vermeyeceğiz. Unutmayın bu ülkede de Sisi'ler var, benzerleri var, onun için çok dikkatli olmaya mecburuz, onların karşısında şahsıma karşı da 'senin de akıbetin Mursi gibi olacak' diyenler vardı. Bunlar bir şeyi hala anlayamadılar, şehadeti, anlamış olsalar bunları konuşmazlardı" diye devam etti.

    2013'te düzenlenen darbeyle devrilen Mursi, Mısır'da 'terör örgütü' ilan edilen Müslüman Kardeşler hareketine üye olmakla suçlanmış ve tutuklanmıştı.

    Ülkede 2014'ten bu yana eski general Abdülfettah el Sisi Cumhurbaşkanlığı yapıyor.

  11. Milli Savunma Bakanı Akar'dan ABD'ye yanıt mektubu: Üsluba hassasiyet gösterilmesi gerektiğini belirttik

    hulusi akar

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD Savunma Bakanı Vekili Patrick Shanahan'ın6 Haziran günü gönderdiği ve Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın almasıyla ilgili mektuba bugün cevap gönderdi.

    Mektubun içeriğine dair açıklama yapan Bakan Akar şu açıklamayı yaptı:

    Quote Message: ABD'li muhatabımız tarafından bize gönderilen mektupla alakalı çalışmalarımızı tamamladık ve cevabımızı bugün öğle saatlerinde Amerikan tarafına teslim ettik. Karşılıklı saygı ve iş birliğimizin devam etmesi için üslup ve yaklaşıma hassasiyet gösterilmesinin gerektiğini daha önce de çeşitli şekillerde belirtmiştik. Biz müttefiklik ruhuna uygun hareket edilmesinden yanayız ve bu konuya azami hassasiyet gösteriyoruz."

    Bakan Akar, Türkiye ve ABD'nin uzun süreli ortak değerleri, çıkarları ve sorumluluklarının olduğunu belirterek şöyle devam etti:

    "Önümüzdeki dönemde de görüşmelerimizin bu doğrultuda, bu inançta yapılmasını bekliyoruz. Önümüzdeki hafta ABD Savunma Bakan Vekili ile Brüksel'de NATO Savunma Bakanları Toplantısı çerçevesinde bir araya gelme fırsatımız olacak. Bu ayın sonunda da Osaka'da G20 Zirvesi çerçevesinde Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Trump ile görüşecek. Bu görüşmelerin de olumlu sonuçlanması için müttefiklik ruhuna uygun bir şekilde bize düşen ne varsa yapmaya çalışıyoruz."

    Shanahan mektubunda "Türkiye'nin S-400'ü teslim alması takdirinde F-35'leri alamayacağını" dile getirmişti.

  12. Soylu: 50 bin kaçak göçmeni sınır dışı edeceğiz, İstanbul'u kaçak göçmenden temizleyeceğiz

    soylu

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul'da seçim çalışmaları kapsamında gittiği Eyüpsultan'da Kuru Gıda Toptancıları Hali ziyaretinde, İstanbul'daki göçmenlerle ilgili açıklamalarda bulundu.

    "İstanbul'u kaçak göçmen merkezi yapmayacağız." diyen Soylu, " Nereden gelirse gelsin Afrika'dan tutun Orta Asya'ya kadar nereden gelirse gelsin İstanbul'u kaçak göçmen merkezi haline getirmeyeceğiz. Suriyeli Afgan, Pakistanlı kardeşlerimiz dahil olmak üzere Faslı Yemenli kardeşlerimiz dahil olmak üzere herkes buranın kurallarına uymakla mükelleftir. Bana 6 ay süre verin. 6 ay içinde buranın kurallarına uydular uydular, uymadılar gereğini yerine getireceğiz." dedi.

    Quote Message: Bu yıl 50 bin kaçak göçmeni sınır dışı edeceğiz. İstanbul'u yasa dışı, kaçak göçmenden temizleyeceğiz."

    Soylu, Suriyeliler konusunda da "Maalesef bir insanlık dramı ile karşı karşıyayız. Orada hala ölüm kol geziyor. Biz ırada iki tane güvenli yer oluşturduk. Birisi Fırat Kalkanı Bölgesi, birisi Zeytin Dalı Bölgesi. 331 bin Suriyeli kardeşimiz oraya geri döndü. Daha fazla güvenli bölge yaptığımızda oraya döneceklerdir." dedi.

  13. Mursi için birçok kentte gıyabi cenaze namazı kılındı

    namaz

    Dün mahkeme salonunda hayatını kaybeden Mısır'ın eski cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için birçok şehirde gıyabi cenaze namazı kılındı.

    Ankara'da Hacı Bayram Camii'nde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından kıldırılan gıyabi cenaze namazına, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Ankara Valisi Vasip Şahin ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç da katıldı.

    Bursa, Burdur, Şanlıurfa, Mersin, Denizli, Diyarbakır, Bolu, İzmit ve Gaziantep de dahil birçok şehirde öğle namazının ardından Mursi için cenaze namazı kılındı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da İstanbul Fatih Camii'nde ikindi namazını takiben kılınacak cenaze namazına katılacak.

    Mursi'nin cenazesi sabaha karşı başkent Kahire'de defnedildi. Reuters haber ajansına konuşan Mursi'nin oğlu Abdullah Muhammed Mursi, Mısırlı yetkililerin babasının memleketi olan El Adva köyünde bir cenaze töreni düzenlenmesine izin vermediğini belirtti.

  14. DHA: Trabzon’da HES borusu patladı, bir kişinin cesedine ulaşıldı

    su baskını

    Trabzon’un Araklı ilçesinde sağanak yağış sonrası bir hidroelektrik santralinin (HES) borusunun patlaması sonucu meydana gelen taşkın, Yeşilyurt Mahallesi’ni su altında bıraktı, dört ev yıkıldı.

    DHA’nın haberine göre, kaybolan iki kişiden birinin cesedine ulaşılırken taşkın nedeniyle yolları kapanan mahalleye karadan ulaşılamıyor.

    Suya kapılan araç ve iş makineleri sürüklenirken, ilçede okul ve iş yerleri ile evler sular altında kaldı.

    Yıkılan evlerin enkazında kalanlar olabileceği belirtilirken, kurtarma ekiplerinin havadan bölgeye ulaşabilmesi için askeri helikopterler talep edildi.

  15. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Pazar günü yapılacak seçimde bir tarafta bize Mursi’yi hatırlatanlar, diğer tarafta adaletle bu yolda yürüyecek olanlar var

    Erdogan

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 yıldır İstanbul’u yöneten AKP-RP çizgisini eleştirenlere “Ya 24 yıl önce şu anki Sultangazi var mıydı? Bu Sultangazi ne haldeydi? Biz geldik ve tüm altyapısıyla, okullarıyla, hastaneleriyle, doğalgazıyla, tepeden tırnağa modern bir ilçe haline getirdik” diye yanıt verdi.

    İstanbul Sultangazi’de düzenlenen toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, dün yaşamını yitiren Eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi de andı ve 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde kendisine Mursi’nin sonunu hatırlatanlarla yarıştıklarını söyledi:

    “Darbeyle devrildiğinde bize Mursi’nin sonunu hatırlatanlar vardı.

    “Bize Mursi’yi hatırlatanlarla biz şu an yarışıyoruz.

    “Pazar günü yapılacak seçimde bir tarafta bize Mursi’yi hatırlatanlar, diğer tarafta adaletle bu yolda yürüyecek olanlar var.

    “Ben şunu söylüyorum: Zalimler için yaşasın cehennem.”

    Erdoğan, Millet İttifakı’nın CHP’li adayı Ekrem İmamoğlu’na ise adını anmadan seslendi:

    “Binali Yıldırım kardeşimin rakibine söylüyorum: Çaldılar ifadesi hukuki değildir. Ama siyasidir. Biz siyasiler birileri bir şeyi çaldıysa çaldı deriz. Ha hukuki nedir usulsüzlüktür. Usulsüzlüğün yanında bunun da bir siyasi ifadesi var, o da yolsuzluktur.

    “Burada hem yolsuzluk var, hem hırsızlık var. Müsaade edin de bunu da söyleyelim.

    “Ben diyor ‘mazbatamı aldım’.

    “Sen mazbatanı YSK’dan almadın, İl Seçim Kurulu’ndan aldın. Bu işleri bilmiyorsun, öğreneceksin. Ne oldu? Müracaatımızı yaptık. YSK ne yaptı? Mazbatayı iptal etti, senden onu aldı. Daha öğreneceğin çok şeyler var. Biz Nasreddin hoca gibi damdan düştük, damdan. Bunların hepsini biliriz.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından da İstanbul seçmenlerine seslendi:

    "Bu seçimi 1453'ün rövanşı olarak görenlere şöyle okkalısından bir Osmanlı tokadı patlatmaya hazır mısınız?"

  16. CHP’den Sayıştay’a yanıt: 'Sayıştay, denetçilerini yalanladı'

    Ayşe Sayın

    Ankara

    faik oztrak

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Faik Öztrak, Sayıştay’ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile ilgili 2017 denetim raporlarında yer alan tespitlerin, “kamu zararı veya usulsüzlük unsuru taşımıyor” açıklamasına, “Sayıştay kendi denetçilerinin yapmış olduğu tespitleri yalanlama durumuna geldi” diye tepki gösterdi.

    Öztrak, Sayıştay’ın yaptığı açıklamanın ardından, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada, İstanbul seçimlerine İçişleri, Adalet Bakanlıklarından, mülki idare amirleri, valilere, Hakimler Savcılar Kurulu’na kadar hemen her kesimin karıştığını belirterek, ”Karışmadık bir Sayıştay kalmıştı. En son Sayıştay da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkalığı seçimine karışmak durumunda oldu, bu vahim” dedi.

    Raporda, Sayıştay denetçilerinin yaptığı tespitlerin yer aldığına işaret eden Öztrak şu görüşleri dile getirdi:

    “Sayıştay,kendi raporunda yer alan kendi denetçilerinin yapmış olduğu tespitleri yalanlama durumuna girdi. Burada usulsüzlük yolsuzluk tespit ettik demediği sürece hukuken yolsuzluk ve usulsüzlükle ilgili dava açmak mümkün değil. Ama bu işin usulsüz olduğuna dair, hukuksuz olduğuna dair Sayıştay denetçisinin tespiti var. O tespite karşılık ilgili kurum da diyor ki, yani İBB de diyor ki, ‘gelecek sene bu işi çözeceğim, düzelteceğim.’ Sayıştay yönetimi altına şöyle bir karar yazıyor, 'önümüzdeki senelerde izlenecektir'. Bu, orada bir hukuksuzluğun olmadığı anlamına gelmiyor."

    Büyükşehir belediyesine bağlı KİPTAŞ’ın, kar payını ödemediğinin Sayıştay’ın 2017 denetim raporunda net olarak görüldüğünü belirten Öztrak, “Sayıştay, bugün şimdi verdiği cevapta diyor ki, ‘2018 yılında ödemiş. 2018 yılında ödediğini bilmiyoruz çünkü 2018 denetimi henüz elimizde yok, elimizde bizim 2017 raporu var. Bu çerçevede değerlendirdiğimiz zaman sSyıştay’ın da bu işin için girmesi, Türkiye’de kurumsal yapının çok büyük tahribata uğradığını gösteriyor. Bu İstanbul’un rantı ne büyük ranttır ki Tüm kurumları tahrip etmekten yönetim çekinmiyor” diye konuştu.

  17. Çipras'tan Tusk'a Kıbrıs telefonu: Türkiye'nin yasa dışı faaliyetleri kınanmalı

    fatih sondaj gemisi

    Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk'a telefon ederek Türkiye'nin Kıbrıs açıklarında sürdürdüğü doğalgaz arama faaliyetlerinden şikayetçi oldu ve Avrupa Konseyi'nden Türkiye'yi kınamasını istedi.

    Yunansitan Başkanı'nın ofisinden yapılan açıklamada Çipras'ın "Türkiye, uluslararası hukuku çiğnemeye devam ederse, Avrupa Konseyi yasa dışı faaliyetlerde bulunanlara yönelik belirli önlemleri gözden geçirmeli" dediği belirtildi.

    Türkiye,Fatih sondaj gemisini Kıbrıs açıklarına göndermiş ve gemi Mayıs ayında Kuzey Kıbrıs'ın ruhsat verdiği bölgelerde doğalgaz aramalarına başlamıştı.

    Bunun üzerinde Güney Kıbrıs Yönetimi, 'yasadışı sondaj yaptığı' iddiasıyla Türkiye'nin Doğu Akdeniz'e gönderdiği Fatih sondaj gemisindeki çalışanlar ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, (TPAO) ile işbirliği yapan şirketlerin yetkilileri hakkında tutuklama emri çıkardı.

  18. Yıldırım: İmamoğlu'nun Küçükkaya'yla yayın öncesi otelde görüşmesi gayri ahlaki bir durum

    Binali Yıldırım
    Image caption: Binali Yıldırım

    Cumhur İttifakı'nın AKP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, rakibi Ekrem İmamoğlu'nun Pazar günkü ortak televizyon yayını öncesi moderatör İsmail Küçükkaya ile bir otelde danışmanlarıyla bir araya gelmesinin gayri ahlaki bir durum olduğunu söyledi.

    Binali Yıldırım, "Bunu kamuoyundan gizlemiş olmaları ayrıca felakettir" dedi.

    Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Madem iki aday var ve beraber yayın yapacağız. Adayın biriyle yüz yüze aynı mekanda bir araya gelip konuşulmasının ve diğer adaydan bunun gizlenmesinin ne anlama geldiğini ben kamuoyunun takdirine bırakıyorum."

    Küçükkaya, 'İmamoğlu'yla bütün konuşmam 2-3 dakikadır' demişti

    Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı Pazartesi akşamı katıldığı Türkiye'nin Nabzı adlı televizyon programında İsmail Küçükkaya ile Ekrem İmamoğlu'nun programdan önce Taksim'de bir otelde buluştuğunu ve buradaki görüşmenin bir saat kadar sürdüğünü iddia etti.

    Alçı, aynı görüşme talebinin Binali Yıldırım'a da iletildiğini ancak bu görüşmenin telefonla gerçekleştiğini öne sürdü.

    Bunun üzerine İsmail Küçükkaya Türkiye'nin Nabzı adlı programa bağlandı, Alçı'nın iddiasıyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

    "Binali Bey'in danışmanıyla konuştum, Ömer Bey'le konuştum, en yakın danışmanıdır. Kendisi size anlatacak dedim. Sonra Ekrem İmamoğlu tarafına döndüm. Sonra bir kriz yaşadık biz. Fatih Altaylı'nın programında ben soruları vermişim falan dendi. Ben Habertürk'ü çok önemsiyorum. Televizyon tarihinde çok önemli bir yerde. (Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı) Murat Ongun'u aradım, Binali Yıldırım tarafına bilgilendirme yaptım, sizin tarafınıza da bilgilendirme yapacağım dedim. Basın toplantısına gittim, yüzlerce kamera var. Üç tane danışmanı var. Ekrem İmamoğlu geldi, bütün konuşmam sadece 2-3 dakikadır."

    İsmail Küçükkaya daha sonra ayrıca Twitter hesabından, 14 Haziran'da iki başkan adayıyla görüştüğünü söylediği yayından bir kısım paylaştı.

    View more on twitter
  19. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD’nin S-400 mektubuna yanıt gönderdi

    hulusi akar

    ABD Savunma Bakanı Vekili Patrick Shanahan'ın Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'a 6 Haziran günü gönderdiği ve Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın almasıyla ilgili mektuba Bakan Akar cevap gönderdi.

    Bakanlıktan yapılan açıklamada, "(Akar'ın Shanahan'a cevabi mektubu) Müttefiklik ruhuna uygun olmayan üslup ve yaklaşımdan duyulan rahatsızlık yeniden vurgulandı. Karşılıklı saygı ve dostluğa dayalı bir şekilde diyaloğun sürdürülmesinin ve sorunlara uygun bir çözüm bulunmasına yönelik çalışmalara devam edilmesinin önemi ifade edildi." denildi.

    Akar'ın mektuba ilişkin bugün detaylı açıklama yapması bekleniyor.

    Shanahan mektubunda "Türkiye'nin S-400'ü teslim alması takdirinde F-35'leri alamayacağını" dile getirmişti.

  20. Eski erkek arkadaşının asit saldırısına uğrayan Berfin Özek'in ilk ameliyatı 'iyi geçti'

    berfin ozek

    Ocak ayında Hatay-İskenderun'da evine yürüyerek dönerken eski erkek arkadaşının asitli saldırısına uğradyan 19 yaşındaki Berfin Özek'in 12 saat süren ilk ameliyatı tamamlandı.

    Bodrum'daki özel bir hastanede operasyonu gerçekleştiren Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mutaf, "Ameliyat iyi geçmeden biz operasyon odasından çıkmayız. Biz çıktıysak iyi geçmiştir" dedi.

    Anestezinin etkisinden çıkan ve uyanan Berfin, hastanedeki odasında gözetime alındı. Şimdi Özek'in önünde, bir buçuk yıllık bir sürece yayılacak 4 ameliyat daha var.

    "Ağız çevresindeki çekintiler ve şekil bozukluklar düzeltildi"

    Prof. Dr. Mehmet Mutaf ilk ameliyatta, Berfin'in göz kapaklarındaki problemlerin giderildiğini ve ağız çevresindeki çekintiler ile şekil bozukluklarının düzeltildiğini açıkladı.

    Prof. Dr. Mehmet Mutaf "Ayrıca, üst dudak ve burnun birbirine yapışması söz konusuydu. Burun delikleri kaybolmuştu bu problemleri çözdük. Olmayan burun deliği oluşturuldu. Burnundaki eğrilik düzeltildi ve bundan sonraki aşamada yüzün derisini değiştirmekte kullanacağımız yeni deriyi elde etmek için konulması gereken silikon aparatlar boyun ve yüz bölgesine yerleştirildi. Önümüzdeki 1,5 aylık süreçte, 3 günlük aralıklarla doku genişletme dediğimiz işlemi yapacağız. İnşallah 1,5 ay sonra da Befin'in ikinci ameliyata hazır olacağını düşünüyorum." dedi.

    Özek'in saldırıya uğramış olmasına rağmen, tedavi masraflarının devlet tarafından karşılanmayacağı belirtilmiş, Özek'in uğradığı saldırı sosyal medyada duyulduktan sonra Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Özek'i ziyaret etmiş ve Sağlık Bakanlığı "Bu zorlu sürecin her adımında Berfin Özek'in yanında yer alarak; tıpta var olan tüm imkanlarla sağlığına kavuşması için gayret göstereceğiz" açıklamasını yapmıştı.