Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu: Niye istifa edeyim?

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Tahkim Kurulu, Medipol Başakşehir Teknik Direktörü Okan Buruk'un 5 maçlık cezasını 3 maça ve 38 bin TL para cezasını da 25 bin 500 TL'ye indirdi.

Medipol Başakşehir Kulübü'nün cezanın ertelenmesine yönelik başvurusu ise reddedildi.

TFF, Okan Buruk'a, Süper Lig'de Fenerbahçe ile oynanan maçta ihracı öncesinde hakeme yönelik fiili müdahale içeren sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle 2, ihraç sonrası hakeme yönelik sportmenliğe aykırı hareketi sebebiyle 1 ve tedbire uymama eylemi dolayısıyla da 2 olmak üzere, toplam 5 maç men cezası vermişti.

EPACopyright: EPA

Koronavirüs pandemisinin başladığından bu yana İngiltere’de kaydedilen günlük vaka sayısı ilk kez 60 binin üzerine çıktı.

Hükümet verilerine göre son 24 saat içerisinde ülkede 60 bin 916 kişinin koronavirüs testi pozitif çıktı.

830 kişi de koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetti.

29 Aralık’tan bu yana da günlük vaka sayısı 50 binin üzerinde seyrediyordu.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Pazartesi günü ülkede artış gösteren koronavirüs vakalarını kontrol altına almak için bir kez daha ulusal düzeyde sokağa çıkma kısıtlaması ilan edildiğini duyurdu.

Yeni önlemlere göre, temel ihtiyaçlar için alışverişe çıkmak, fiziksel egzersiz ve sağlık servislerine ulaşmak dışında sokağa çıkmak kısıtlanıyor. Evden sürdürülemeyen sektörlerde çalışanlar da kısıtlamalardan muaf tutulacak.

Hastanelerin üzerindeki yükü azaltmak için yeni önlemler almaya yöneldiklerini belirten ve herkese "evde kalma" çağrısı yapan Johnson, "İnanıyorum ki mücadelenin son aşamasına giriyoruz" dedi.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de son 24 saatte yapılan 183 bin 413 koronavirüs testinin 14 bin 494 tanesi pozitif çıktı.

194 kişi ise koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetti.

Ağır hasta sayısı ise 3 bin 410 olarak bildirildi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Bugün tespit edilen 1477 yeni hastamız var. Ağır hasta sayımız azalmaya devam ediyor. Ağır hasta sayısındaki azalmaya bağlı olarak kayıplarımız da azalma eğiliminde. Sonuç almak için birlikte ve sürekli mücadele etmeliyiz" dedi.

Devlet Tiyatroları / YouTubeCopyright: Devlet Tiyatroları / YouTube

Devlet Tiyatroları (DT), 6 eseri dijital ortamla seyirciyle buluşturacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın YouTube kanalı üzerinden 'Okuma Gösterimleri' başlığıyla yayımlanacak oyunların ilki Behçet Necatigil’in kaleme aldığı ‘Kadın ve Kedi’ adlı oyunu oldu.

Tiyatroseverler, okuma tiyatrosundan farklı olarak yapılan canlandırmaları da izleme imkânı bulacak

Her salı bir oyunun yükleneceği kanalda tiyatroseverler önümüzdeki hafta da Bilge Karasu’nun ‘Sevilmek’ adlı eserini izleyebilecek.

Sonrasında sırasıyla; Oktay Rıfat’ın ‘Yağmur Sıkıntısı’, Vüs’at O. Bener’in ‘Ihlamur Ağacı’ ve Behiç Ak’ın ‘Fay Hattı’ile Özen Yula’nın ‘Ay Tedirginliği’ adlı oyunları paylaşılacak.

Devlet TiyatrolarıCopyright: Devlet Tiyatroları

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu ile ilgili bir açıklama yayımladı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Yükseköğretim sistemimizde önemli bir yeri bulunan Boğaziçi Üniversitesine yeni rektör ataması yapılmasından sonra, yazılı ve görsel medya ile iletişim kanallarında yer alan çeşitli değerlendirmeler dolayısıyla aşağıdaki açıklamanın kamuoyu ile paylaşılmasına gerek duyulmuştur."

"Boğaziçi Üniversitesi, geçmişte iki dönem, uzun yıllar farklı bir üniversite mezunu ve mensubu bir bilim insanı tarafından başarılı bir şekilde yönetilmiş ve bu durum hiçbir zaman eleştiri konusu yapılmamıştır.

"Ayrıca akademik çevrelerde gayet iyi bilinmektedir ki ABD başta olmak üzere pek çok ülkenin başarılı üniversitelerinde de genelde başka üniversitelerden rektör adayı aranmakta ve atanmaktadır. Dolayısıyla bir üniversitenin başarılı bir şekilde yönetilmesini atanan rektörün o üniversitenin kadrolu elemanı olma şartına bağlamanın, akademinin küresel yapısında da anlamlı bir karşılığı ve gerçekliği bulunmamaktadır."

Getty ImagesCopyright: Getty Images

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne Rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu, üniversiteye rektör olmak için kendisinin başvuru yaptığını, 9 adayın başvurduğunu, mülakatın ardından YÖK'ün yaptığı değerlendirmeyle Cumhurbaşkanı tarafından atandığını söyledi.

Habertürk'e konuşan Bulu, "Tepkilerin ardından istifa edecek misiniz?" yönündeki soruya ise, "Yok canım niye istifa edeyim” diye yanıt verdi.

'Ben Boğaziçiliyim'

Boğaziçi'nin üniversite içinden rektör atama gibi bir geleneği olduğu iddiaları konusunda, üniversiteye daha önce de Boğaziçi dışından rektör ataması yapıldığını belirterek "Ama daha da önemlisi ben Boğaziçiliyim. Doktoramı Boğaziçi'nde yaptım" dedi.

Bulu, atama sistemine ilişkin ise "Hocalar oy verecek rektör seçilecek diye bir şey yok, her yerde atanıyor. Bir kurumu yönetecek kişinin seçimle gelmesi pek kullanılan yöntem değil, demokrasi çok doğru bir yöntem ama ama herkese bir oy vererek rektör seçemezsiniz" dedi.

'Olayın nedeni provaksyon'

Boğaziçi öğrencilerinin protesto hakkının olduğunu belirten Bulu, tepkileri beklediğini, ancak gözaltına alınan 17 kişiden sadece ikisinin Boğaziçi öğrencisi olduğunu belirterek, dünkü protestolarda "olay olmasının nedeni provokasyonlar" diye konuştu.

Kapıya takılan kelepçe için "Kapı kırıkmış tutturmak için takmışlar" dedi

Üniversitenin kapısının polis kelepçesiyle niye kapatıldığı sorusuna ise, "kapı kırık olduğu için polisin öyle pratik bir çözüm bulduğunu" belirterek "Polis kampüsün önünde öğrenci olmayanların girişini durdurmak için oradaydı" dedi.

'Siyasete CHP'de başladım'

AKP'den adaylığının, siyasetle ilişkisi ile rektör olarak atanması arasında bağlantı kurularak eleştirilmesi konusunda ise Bulu, "Pek bilinmiyor ama ben siyasete CHP'de başladım", "siyasete hep akademisyen gözlüğüyle bakan birisiyim" dedi.

Bulu, AKP'den adaylığı konusunda "Aday oldum, ama çok çalışamadığım için seçilemedim" dedi.

İntihal iddiaları

Doktora tezi ve sonraki diğer tezlerinde intihal olduğu iddialarının gündeme gelmesi ve ardından tezlere ulaşımı kaldırdığı iddialarına ise Bulu, "Bu tezlerin ilk kısmında literatür yazar ve buradaki her şey alıntıdır. Kaynaklarımı yazmışım. Benim hatam tırnak içine almamış olmak" dedi ve bu kurallarla ilgili çok fazla değişiklikler olduğunu ifade etti.

Üniversitede kendisine yönelik tepkinin "çok az" olduğunu belirten Bulu, "işler yerine oturdukça bunun da azalacağını" söyledi.

'Boğaziçi kendisini fildişi kuleye koymuş'

Bulu ayrıca, "Boğaziçi kendisini fildişi kuleye koymuş, Ankara'da YÖK'te daha fazla yer alması lazım" diye konuştu.

Bulu, dünya çapında üniversiteler sıralamasında şu anda 600'lerde olan Boğaziçi Üniversitesi'ni dört yılda ilk 100'e çıkarmayı hedeflediğini söyledi.

ReutersCopyright: Reuters

İngiltere'nin ardından Danimarka da Pfizer-BioNTech aşısı uygulanırken, iki dozu arasında tavsiye edilen üç haftalık ara yerine daha uzun süre bekleneceğini açıkladı.

Pfizer-BioNTech aşısına ilk onay veren ülke olan İngiltere'de, aşının ilk aşamada daha fazla sayıda kişiye uygulanabilmesi için, ilk dozdan üç ay sonra ikinci dozun yapılacağını duyurmuştu.

Danimarkalı sağlık yetkilileri de iki doz arasında altı haftaya kadar bekleneceğini açıkladı.

Danimarka haber ajansı Ritzau'ya konuşan sağlık yetkilisi Soeren Brostroem, "Belgelerde, her doz arasında altı haftaya kadar süre geçebileceğini görüyoruz. Bu bilgiyle rehberlerimizi güncelliyoruz" dedi.

Yetkili, "Altı haftadan daha uzun zaman geçmesi halinde, korumanın kesinliğine dair bilimsel bir veri görmüyoruz" diye konuştu.

Yetkililer, mümkün olan koşullarda iki doz arasında üç-dört hafta beklenmesini öngören ilk tavsiyelere uyulacağını kaydetti.

Almanya da mevcut Pfizer-BioNTech aşısının ilk aşamada daha fazla insana uygulanması için ikinci dozun gecikmeli olarak uygulanması seçeneğinin incelendiğini duyurmuştu.

İngiltere, ikinci kullanım onayı verilen Oxford-AstraZeneca aşısının yanı sıra Pfizer aşısında da ilk dozun ardından ikinci dozun planlanan 21 günlük ara yerine 12 hafta sonra uygulanacağını açıklamıştı.

İngiltere baş sağlık danışmanı, aşıdan elde edilen korunmanın "büyük çoğunlukla" ilk aşıdan sonra elde edildiğini söyledi.

Pfizer ise aşı denemelerinde, Covid-19'a karşı koruyuculuk bakımından etkinlik oranı değerlendirilirken 21 günlük aralarla iki dozun uygulanması koşuluna göre değerlendirme yapıldığını belirtmişti.

• Covid: Bağışıklık sistemi nasıl zayıflar ve güçlendirmek için neler yapmak gerekir?

DHACopyright: DHA

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 2020 yılını ihracatta tarihi bir rekorla kapattıklarını belirterek, "Aralık ayında ihracatımız yüzde 16 artışla 17 milyar 844 milyon dolar olmuştur. Bu rakam, tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamıdır" dedi.

Bakanlığın 2020 Yılı Dış Ticaret Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Pekcan, bu şekilde 2020 yılının 169 milyar dolarlık ihracatla kapatıldığını ifade etti.

Pandeminin etkisiyle ihracatın yılın ikinci çeyreğinde 32,4 milyar dolara gerilediğini, yılın üçüncü çeyreğinde ise 43,3 milyar dolar seviyesine ulaştığını belirten Pekcan, "Yılın son çeyreğinde artık büyüme fazına geçilmiş ve çeyreklik ihracat ilk defa 50 milyar dolar seviyesinin üzerinde gerçekleşmiştir" diye konuştu.

Ülkelere göre ihracat bakımından 2020 yılında en fazla ihracatın yaklaşık 16 milyar dolar ile Almanya'ya yapıldığını kaydededen Pekcan şöyle devam etti:

"Almanya'yı 11,2 milyar dolar ihracat ile İngiltere izlerken üçüncü sırada 10,2 milyar dolar ihracat ile ABD yer almıştır. Ayrıca 2020 yılında, bir önceki yıla göre İsrail ve Rusya Federasyonu’na ihracatımızda artış gözlenmektedir. 2020 yılında ülkelere göre ihracatta, ihracat rekoru kırdığımız 44 ülke bulunmaktadır. Bunlardan ilk 3'ü sırasıyla ABD, İsrail ve Güney Kore olmuştur."

DHACopyright: DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi, konutunda ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, saat 14.00'te Bahçeli'nin evine gitti.

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kapıda karşılayarak, ziyaretten dolayı teşekkür etti. İki lider daha sonra eve geçerek, görüşme gerçekleştirdi.

Yaklaşık 1 saat 15 dakika süren görüşmenin ardından, bir açıklama yapılmadı.

Bahçeli, görüşme bitiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı aracına kadar uğurladı.

Görüşmede Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da hazır bulundu.

Erdoğan, en son 23 Ekim 2019'da MHP lideri Devlet Bahçeli'yi evinde ziyaret etmişti.

Getty ImagesCopyright: Getty Images

Boğaziçi Üniversitesi'nde akademisyenlerin sabah saatlerinde Rektörlük binasının önünde yaptıkları açıklamanın ardından üniversite öğrencileri de bir açıklama yaptı.

Öğrenciler, Çarşamba günü saat 14.00'te Güney Kampüs'te yapılacak eyleme çağrıda bulundu.

Açıklamada şöyle denildi:

"Bu sabah arkadaşlarımızın gözaltı haberleriyle uyandık. Biz Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olarak, çeşitli üniversitelerden desteğe gelen öğrenci arkadaşlarımız ve emekçilerle birlikte ortak bir etkinlik için bir araya geldik. Okula rektör olarak atanan Melih Bulu hiçbir açıklama yapmadan öğrencilerin polisle karşı karşıya kalmasını sağladı."

"Arkadaşlarımıza Çarşamba günkü eyleme gelemeyecek şekilde iki günlük gözaltı kararı verildi. Öğrenciler arasındaki bu temel dayanışma, baskı, abluka ve yıldırma politikalarıyla sindirilmeye çalışılsa da, biz kayyumlara karşı, anti demokratik uygulamalara karşı sesimizi yükseltmeye, taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz."

"Kayyum atamasının haksız bir uygulama olduğunu biliyoruz. Yarın bütün arkadaşlarımızla birlikte bunu dillendirmeye devam edeceğiz. Susmayacağız, kabul etmeyeceğiz. Gözaltına alınan arkadaşlarımız serbest bırakılsın."

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü görevine Prof. Dr. Melih Bulu'nun atanmasını kınayan akademisyenler de bugün üniversite kampüsünde yapılan devir-teslim törenini protesto etti.

DHACopyright: DHA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu; Taksim, Bakırköy, Kadıköy meydanları ve Salacak sahiliyle ilgili yarışmaları kazanan projelerin ödüllendirildiği törenden sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İmamoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un 'Kanal İstanbul' açıklamasına tepki göstererek "Lütfen böyle utanacağımız ve utanılacak açıklamalar yapmasınlar. İstanbul’un öncelikleri ile ilgili konuşalım. Birinci sıra depremdir. Ne yazık ki, artık ikinci sıra kuraklıktır” diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Projeden herhangi bir vazgeçilme söz konusu değil. Şu anda yapılması gereken planlama süreci, yine ÇED süreci ilerletiliyor. Bu çerçevede süreç yürüyor. Herhangi bir aksama, problem yok" diye açıklama yapmıştı.

Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre İmamaoğlu şöyle konuştu:

"İstanbul'un kuraklık ve çevre sorunları, her gün gündemimiz. Her gün bu şehrin, daha fazla tahrip edilmeden, açıkçası kuraklığı da yaşamadan nasıl İstanbul'u yeşillendirebiliriz, güzelleştirebiliriz; bunla ilgili çalışmalar yapıyoruz. İstanbul'un su sorunu yaşamaması için de A, B, C, D planlarımız söz konusu. Şu anda, ne yazık ki Aralık ayında mevsim normallerini 5'te 1'i altında bir yağışla geçti."

“Böyle bir kuraklık dönemi varken, Çevre ve Şehircilik Bakanı'nın' Kanal İstanbul'a başlayacağız' cümlesine dair bütün basının gidip soru sormasını bekliyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanı'nın birinci meselesi bu mudur, yoksa diğer konular mıdır diye soru sormasını beklerim. Lütfen böyle utanacağımız ve utanılacak açıklamalar yapmasınlar. İstanbul'un öncelikleri ile ilgili konuşalım. Birinci sıra depremdir, ne yazık ki artık ikinci sıra kuraklıktır.”

Getty ImagesCopyright: Getty Images

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında “suç işlemeye tahrik”, “suçu ve suçluyu övmek” suçlamasıyla hazırladığı iddianame kabul edildi.

İddianamede, Kaftancıoğlu'nun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un Kuzguncuk'taki evinin fotoğraflanması olayında CHP Üsküdar İlçe Başkanı Suat Özçağdaş’ı azmettirdiği iddia edildi.

DHA'da yer alan habere göre, “suç işlemeye tahrik”, “suçu ve suçluyu övmek” suçlamasıyla 9 aydan 10.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak Kaftancıoğlu’nun yargılanmasına Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 21 Mayıs’ta başlanacak.

Kaftancıoğlu 22 Nisan'daki bir Twitter paylaşımında, CHP ilçe başkanının görevini yaparak ve partisinin talimatıyla inşaatın yasak olduğu arsayı kontrole gittiğini belirtmişti.

Kaftancıoğlu hakkında daha önce aynı suçlamayla ilgili takipsizlik kararı verilmiş, Kaftancıoğlu’nun sosyal medya paylaşımları ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmişti.

Kararda Kaftancıoğlu’nun özel hayatın gizliliğinini ihlal suçuna azmettirme suçundan delil yetersizliği, diğer suçlardan ise unsur yokluğu nedeniyle kovuşturma yapılmasına olanak bulunmadığı bildirilmişti.

Fahrettin Altun’un avukatının itirazı üzerine İstanbul Anadolu Adliyesi 8. Sulh Ceza Hakimliği'nce , "Canan Kaftancıoğlu hakkında yargılama yapılması için yeterli şüphe ve delillerin bulunması nedeniyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan azmettirici olup olmadığı, diğer suçları işleyip işlemediği hususunda takdir ve değerlendirme yetkili mahkeme tarafından yapılması gerekir" gerekçesiyle takipsizlik kararı kaldırılmıştı.

İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliği, soruşturma dosyasının yeniden soruşturma savcılığına gönderilmesine karar vermiş, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da Kaftancıoğlu hakkında iddianame düzenlemişti.

• Canan Kaftancıoğlu, Fahrettin Altun'un evinin fotoğraflanmasıyla ilgili olarak ifadeye çağrıldı

HATİCE KAMERCopyright: HATİCE KAMER

Munzur Üniverstitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun Tunceli'de kaybolmasının üzerinden bir yıl geçti. Türkiye’nin birçok kentinde Doku’nun akıbetinin sorulduğu basın açıklamaları yapıldı.

Diyarbakır’da Ofis semtinde yapılan açıklamanın ardından, Gülistan Doku’nun ablası ve dayısı, Diyarbakır Valisi Münir Karalıoğlu ile görüşme talebiyle valilik binasına kadar yürüyüşe geçtiler. Bir süre valilik binası önünde bekleyen aile, daha sonra içeriye alındı. Görüşmenin ardından Aygül Doku'nun bir açıklama yapması bekleniyor.

Öte yandan, Doku ailesi, Diyarbakır’da kentteki kadın hak örgüt ve derneklerinin ortak çalışması ile kurulan “Şiddetle Mücadele Ağı”na geçen yıl başvuru yaparak bir inceleme heyeti kurulmasını talep etti. Oluşturulan heyet Gülistan’ın kaybolduğu Tunceli’ye giderek, soruşturmanın genişletilmesine, delillerin toplanmasına ilişkin talepleri içeren bir dilekçeyi de Tunceli Cumhuriyet Savcılığına sunmuştu.

Şiddetle Mücadele Ağı bugün Diyarbakır Barosu’nda bir basın açıklaması yaptı ve soruşturmanın tarafsız ve bağımsız bir birim tarafından yürütülmediğini, şüpheliler hakkında gerekli koruma tedbirlerinin uygulanmadığını, tüm delillerin toplanmadığını, soruşturmanın “intihar” eksenli yürütüldüğünü, aramaların sadece suda devam ettirildiğini söyledi.

Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, Gülistan Doku şahsında kadınların kaybedildiği olaylara "intihar odaklı" değil, öldürülme-kaçırılma dahil her türlü ihtimal göz önünde bulundurularak soruşturma işlemlerinin etkin şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

"Gülistan’ın bulunması için gerekli adli ve idari işlemlerin titizlikle ve ivedilikle yürütülmediği açıktır” tespitinde bulunan Şiddetle Mücadele Ağı, soruşturmada öne çıkan eksiklikleri ise şu şekilde sıraladı:

• Gülistan’ın eski erkek arkadaşı Zaynal Abarakov’un, üvey babası, annesi ve kız kardeşinin 4 Ocak 2020 günü Gülistan’ın evlerinde bulunduğu zamana ilişkin vermiş olduğu ifadelerdeki çelişkili beyanların üzerinde durulmadı, çelişkiler giderilmedi. HTS kayıtlarının incelenmesi sonucu Zaynal’ın evde olduğu söylenen saatlerde evde bulunmadığı anlaşıldı.
• Zaynal gözaltına alınmadı, telefonuna ve teknik cihazlarına arama, el koyma, inceleme işlemleri yapılmadı. Zaynal’ın, Gülistan ve Gülistan’ın yakın arkadaşlarıyla yapmış olduğu “… dün çok kötü bir şey oldu, korkuyorum, zaman yok ki artık bizim için...” içerikli mesaj kayıtlarına karşılık; bu kayıtlar 3. ve son kez alınan ifadesi sırasında Zaynal’a soruldu. Bu hususlarda tutarlı ve inandırıcı beyanlarda bulunmadı.
• Soruşturma işlemleri Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro tarafından yürütüldü. Görev yeri değişine kadar, Zaynal’ın polis olan üvey babası bu büroda görev yapmaktaydı. Delillerin gizlenmesi, yok edilmesi ihtimaline rağmen soruşturma biriminin değiştirilmesi talebi savcılıkça değerlendirilmedi.
• Sarısaltuk Viyadüğü (Dinar Köprüsü)’nü ve 1.900 metrelik mobese kameralarının bulunmadığı alanı gören, Munzur Üniversitesi’ne ait kamera sisteminin teknik incelemesi yapılmadı.
• Mobese kameralarına yansıyan görüntülerin bilirkişi tarafından incelenmesi sonucu, Gülistan’ın suya atlamadığına ilişkin görüş içeren rapor dosyaya sunuldu. Soruşturmanın genişletilmesi, aramaların karada da yürütülmesi taleplerine rağmen gerekli işlemler yapılmadı.
• Zaynal’ın üvey babasına ait olan ev ve araç ile Gülistan’ın 5 Ocak günü kullandığı şehir içi ulaşım aracında; kan, tükürük, parmak izi gibi bulgulara ilişkin inceleme ve delil toplama işlemleri yapılmadı.
• Zaynal ve üvey babasının 5 ocak günü nerede bulunduklarına dair kesintisiz bir tespit yapılmadı.
• 5 Ocak günü Gülistan ve Zaynal’ı izlediği tespit edilen şüphelinin kimliği tespit edilmedi.

İddialarda sözü geçen Zeynel Abarakov'un üvey babası suçlamaları reddetmişti.

• Gülistan Doku bir yıldır kayıp: Kadınlar 10'dan fazla ilde basın açıklaması yapacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi evinde ziyaret edecek.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya gelecek.

Ziyaretin, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin evinde, bugün öğleden sonra gerçekleşmesi öngörülüyor.

Ardis Hasan CantürkCopyright: Ardis Hasan Cantürk

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, rektör atamasına yönelik bir protesto gerçekleştirdi.

Akademisyenler, protestonun ardından Pazartesi günkü eylem sebebiyle gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılmasını istedi.

Öğrencilerin yaptığı canlı yayına katılan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, “Ya hep beraber ya hiçbirimiz. Bunun başarmanın başka yolu yok” diye konuştu.

Atamaya yönelik protestolarda tüm Türkiye’den öğrencilerin desteklerini hissettiklerini ve pes etmeyeceklerini söyleyen Mungan, “Mücadeleye devam edeceğiz. Kolay bir mücadele olmayacak. Okul bunu 80’li yıllarda askeri cuntatada da yaşamıştı. Çok öfkeliyiz” diye konuştu.