Türkiye'nin 11 aylık dış ticaret açığı 100 milyar dolar ile son 10 yılın rekor seviyesinde
Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı Kasım ayı geçici ticaret verilerine göre Kasım'da dış ticaret açığı yüzde 61 artışla 8,8 milyar dolar oldu. 11 aylık verilere göre ise dış ticaret açığı 99,8 milyar dolar oldu. Gelişmeler canlı anlatım sayfamızda.
Canlı anlatım
time_stated_uk
BİM’in kâr oranı çok mu yüksek?
BİM İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Komitesi Başkanı Galip Aykaç, bu hafta yaptığı konuşmasında hükümetin zincir marketlere yüklenmesine sert sözlerle karşı çıktı. Zincir marketler yüksek kârlar elde ederek enflasyonun artmasına yol açmakla suçlanıyor. Peki BİM, gerçekten de çok yüksek kâr eden bir süpermarket zinciri mi?
Daha fazla bilgiDemirtaş'tan, 'Bana Öcalan'ın yerine geçme teklifi yapıldı, reddettim' sözlerine açıklama: Çözüm sürecinde, muhataplık açısından Öcalan’ın yerine rol almak... Siyaseten de ahlaken de uygunsuz bir teklifti
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dün görülen Kobane Davası'ndaki savunmasında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın kendisiyle görüşmek istediğini söyleyerek, “Bizden geri adım ve teslimiyet beklemesinler. Bana Öcalan’ın yerine geçme teklifi yapıldı. Reddettim. Biz biziz, Öcalan Öcalan’dır. Öcalan’ın Ortadoğu siyasetini etkileyecek gücü ve misyonu var. Biz de parlamentoda çözüm aktörüyüz” dedi.
Demirtaş, daha sonra Halk TV Ankara Temsilcisi Özlem Akarsu Çelik'in sorularını yanıtladı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın görüşme teklifini 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder aracılığıyla ilettiğini belirten Demirtaş, "O dönem çözüm süreciydi ve İmralı Heyeti, hükümet yetkilileri ve MİT Müsteşarı ile sık sık bir araya geliyordu" hatırlatmasında bulundu.
"Bu görüşmede size, Öcalan’ın yerine geçmeniz teklifi mi yapılacaktı? Görüşme talebini niçin reddettiniz?" sorusuna şöyle cevap verdi:
"Siyaseten de ahlaken de uygunsuz bir teklifti. Dolayısıyla zaten Öcalan ile açık bir görüşme trafiği sürerken beni öne çıkarma anlamına gelebilecek böylesi bir girişimi hiç düşünmeden reddettim.
"Bu girişim, çözüm sürecini sabote etmekten başka hiçbir işe yaramazdı ve görüştüğünüz muhataplarınıza karşı samimiyetsizlik, iki yüzlülük anlamına gelirdi. Benim böyle bir oyunun parçası olmam mümkün değildi."
Demirtaş, teklifin PKK liderliğine geçme teklifi değil çözüm sürecinde muhatap olarak rol almaya yönelik yapıldığını vurguladı:
"PKK liderliği teklifinden söz etmiyorum elbette, bu çok absürt olurdu tabii ki. Çözüm sürecinde, muhataplık açısından Öcalan’ın yerine rol almaktan söz ediyorum. Yoksa benim silahlı bir örgütün liderliğini, yöneticiliğini yapmam teklifi değildi."
Öcalan ile görüşme talebiyle ilgili soruya da Demirtaş şöyle cevap verdi: "Bütün bu olup biten gelişmeleri değerlendirip kendisini dinlemeyi ve kendi görüşlerimi onunla paylaşmayı düşünüyorum.
"Tabii ki böyle bir görüşme imkanı verilirse şartlarımdan biri olarak, mutlaka hücre arkadaşım Adnan Selçuk Mızraklı’nın gözlemci olarak hazır bulunmasını isteyeceğim. Nihayetinde tarihe mal olacak bir görüşmeyi tek başıma yaparak manipülasyonlara açık hale getirmem söz konusu olamaz.
"İzin verirler mi emin değilim ama umarım bu görüşme gerçekleşir ve diyaloğu öne çıkararak çatışma seçeneğinin bertaraf edilmesine katkı sunabiliriz."
Çavuşoğlu: Türkiye ile Suriye arasında istihbarat düzeyinde görüşmeler yapılıyor
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 8. Akdeniz Diyaloğu Forumu'nun Özel Diyalog oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye ile Suriye arasında istihbarat düzeyinde görüşmeler gerçekleştirildiğini belirterek, "Yapıcı diyalog Suriyeli mültecilerin geri dönmesi için önemli" dedi.
İtalya'nın başkenti Roma'da düzelenen toplantıda konuşan Çavuşoğlu ayrıca Suriye'nin kuzeyinde düzenlenen harekat konusunda da, bölgeyi " terörden temizleme" konusunda ABD ve Rusya'nın sözünü tutmadığını belirterek, "DEAŞ'ı temizlediğimiz gibi bu örgütleri de temizlemek için operasyona devam etmeliyiz" dedi.
Çavuşoğlu ayrıca "Suriye'nin kuzeyinde DEAŞ'ı temizlediğimiz gibi bu örgütleri de temizlemek için operasyonumuza devam etmemiz gerekiyor" dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna Savaşı'na yönelik olarak da "İlkbahardan önce müzakere masası konusunda daha net bir tabloya sahip olacağımızı düşünüyorum. Pes etmeyeceğiz, çabalarımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi sürecine de değinen Çavuşoğlu "İsrail, Filistin konusundaki tutumumuzun değişmeyeceğini biliyor" diye konuştu.
AKP Grup Başkanvekili Zengin: Başörtüsü teklifi imzaya açıldı
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, NTV'ye yaptığı açıklamada, "Başörtüsü ile ilgili anayasa değişiklik teklifini Cumhur İttifakı olarak bugün imzaya açtık. Haftaya Meclis Başkanlığı'na sunacağız" açıklamasında bulundu.
AKP'nin başörtüsüne “anayasal güvence” sağlamaya dönük mini anayasa değişikliği paketi kapsamında Anayasa'nın 10 ve 24’üncü, ailenin korunması gerekçesiyle de 41’inci maddenin değiştirilmesi bekleniyor.
Nüfus Müdürlüğü 221 bin 671 Suriyeli'nin Türk vatandaşlığı aldığını açıkladı
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, son dönemde Türk vatandaşlığı alan Suriyelilerin sayılarıyla ilgili iddialara yanıt verdi.
Yapılan açıklamada, "Günümüz itibarıyla 125 bin 563'ü 18 yaş ve üzeri; 96 bin 108'i çocuk olmak üzere toplam 221 bin 671 Suriyeli Türk vatandaşlığını kazanmıştır. Bir kişinin doğum yerinin yurt dışı olması o kişinin yabancı olduğu anlamına gelmediği gibi Türk vatandaşlığını kazandığı anlamına da gelmemektedir" ifadeleri kullanıldı.
İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çadataklı yakın zamanda Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Türkiye'de Bakan geçici koruma altında 3 milyon 577 bin 714 Suriyeli olduğunu söylemişti.
Çataklı, "ülkemizde bulunan toplam yabancı sayısı 5 milyon 239 bin 426'dır. Bunların da 1 milyon 22 bin 703'ü ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite okuyan öğrencilerden oluşuyor." demişti.
Ekrem İmamoğlu ve Canan Kaftancıoğlu’nun arasındaki gerilim iddialarıyla ilgili neler biliniyor?
Geçtiğimiz günlerde farklı gazetelerde yayımlanan bazı köşe yazılarında, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında büyük bir gerilim yaşanmakta olduğu iddia edildi. Bunun üzerine İmamoğlu ve Kaftancıoğlu konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Peki bu iddialarla ilgili neler biliniyor?
Daha fazla bilgiRusya'nın Suriye Özel Temsilcisi Lavrentyev: Erdoğan-Esad görüşmesinin gerçekleşmesi için çalışıyoruz
Rusya'nın Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentyev, Rusya'nın, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad arasında "bir görüşme ayarlanması ihtimalini her zaman desteklediğini" söyledi.
Suudi Arabistan merkezli El Arabiya TV'ye verdiği demeçte Lavrentyev, "Böylesi bir görüşmenin pozitif ve genel olarak yararlı olacağına inanıyoruz ve bunun gerçekleşmesi için çalışıyoruz" dedi.
Kanalın internet sitesinde yayımlanan açıklamaya göre, Lavrentyev, sorunun "zamanlamadan öte [iki ülkenin] birbirine yaklaşma isteğiyle ilgili olduğunu" söyledi.
Elçi, yakınlaşmaya hazır olduğuna dair Erdoğan'dan "sinyaller" aldığını, ancak iki ülke arasındaki sınır, Suriye içindeki Türk güçlerinin varlığı ve Türkiye'nin muhalif güçlere desteği konusundaki anlaşmazlıkların yakınlaşmaya engel teşkil ettiğini kaydetti.
Lavrentyev, "İki ülke istihbarat servisleri arasında görüşmelerin sürdüğü biliniyor… bu, bölgedeki duruma ilişkin bazı sorunların çözülmesine yardımcı olur" diye konuştu.
Elçi, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, iki ülke arasındaki "irtibat seviyesini yüksek düzeye taşıma vaktinin gelmediği" sözlerini de hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya’daki G-20 Zirvesi sonrası yaptığı açıklamada, Esad’la görüşme ihtimali ve Türkiye'nin Suriye ve Mısır'la ilişkileri hakkındaki bir soruya, “Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Vakti, zamanı geldiği anda oturur, değerlendirir, ona göre de bir yenilemeyi yapabilirsiniz" yanıtını vermişti.
Erdoğan önceki hafta da AKP'nin grup toplantısının çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, "Esad ile görüşme olabilir, siyasette küslük, dargınlık olmaz, eninde sonunda adımlarımızı atarız" demişti.
TTB Başkanı Fincancı hakkındaki iddianame kabul edildi, ilk duruşma 23 Aralık'ta
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi.
Fincancı hakkında, 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla Ankara'da hazırlanıp yetkisizlik kararıyla İstanbul'a gönderilen iddianame, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Fincancı 23 Aralık'ta hakim karşısına çıkacak.
Fincancı hakkında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyindeki operasyonlarında "kimyasal silah kullandığı" iddialarına yönelik değerlendirmeleri ardından 20 Ekim’de soruşturma başlatılmıştı.
Fincancı, 27 Ekim’de de "terör örgütü propagandası" suçlamasıyla sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanmıştı.
Fincancı için 7,5 yıla kadar hapis cezası talep edilen ve Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek, Fincancı'nın ikamet adresinin İstanbul olması nedeniyle yetkisizlik kararıyla gönderilen iddianame, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından incelendi.
İddianameyi kabul eden mahkeme, Fincancı'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. TTB Başkanı Fincancı'nın yargılanmasına 23 Aralık Cuma günü başlanacak.
Türkiye'nin 11 aylık dış ticaret açığı 100 milyar dolar ile son 10 yılın rekor seviyesinde
Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un açıkladığı Kasım ayı geçici ticaret verilerine göre Kasım'da ihracat yüzde 1,9 artışla 21,9 milyar dolar oldu. İthalat ise 30,7 milyar dolar olarak kaydedildi.
Böylelikle Kasım'da dış ticaret açığı yüzde 61 artışla 8,8 milyar dolar oldu.
11 aylık verilere göre ise ihracat yüzde 14 artışla 231 milyar dolara yükseldi. Aynı dönemde dış ticaret açığı 99,8 milyar dolar oldu. Bu son 10 yılın en yüksek seviyesi.
Bakan Muş, döviz paritesinin dış ticaret rakamları üzerindeki olumsuz etkilerinin devam ettiğini söyledi.
Enerjinin etkisiyle artan ithalat faturası da dış ticaret açığının artmasında etken oldu.
Farah Zeynep Abdullah hakkında Musa Orhan'a 'hakaret' ettiği gerekçesiyle 2 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı
Oyuncu Farah Zeynep Abdullah hakkında, Batman'da intihara teşebbüs ettikten sonra bir ay yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybeden İpek Er'e ''nitelikli cinsel saldırı'' suçlamasıyla yargılanan Musa Orhan'a "sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret" ettiği gerekçesiyle 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Abdullah, Musa Orhan'a sosyal medyadan hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada para cezasına çarptırılan Ezgi Mola'ya destek olmak için paylaşım yapmıştı.
"Sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret" ettiği gerekçesiyle oyuncu Ezgi Mola hakkında da 2 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle dava açılmış, mahkeme Mola'ya 6 bin 960 TL para cezası vermişti.
Ezgi Mola’ya destek olmak için tweet atan oyuncu Farah Zeynep Abdullah hakkında Musa Orhan'ın avukatı müvekkiline hareket ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
DHA'nın haberine göre, Farah Zeynep Abdullah, savcılık ifadesinde Musa Orhan'ın suç duyurusunun kötü niyetli ve maddi çıkar amaçlı olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Paylaşım benim tarafımdan yapılmıştır. Ancak iddia edildiği gibi bu paylaşımın bir karalama kampanyası veya linç girişimiyle hiçbir şekilde ilgisi yoktur. Siirt'te zanlı Musa Orhan tarafından cinsel saldırıya uğradığını öne sürerek hayatına son veren İpek Er'in iddialarının adli tıp kurumunca hazırlanan raporla doğrulandığı görülmüş ve cinsel saldırı neticesinde intihar eden genç kıza ilişkin haberler tüm ülkede infial yaratmış ve beni de derinden sarsmıştır. İpek Er'e karşı yapılan bu cinsel saldırı neticesinde intihar etmesi, Musa Orhan'a ait spermin ölen İpek Er'in üzerinden çıkması ve Er'in intihar notunda yazılanlar sadece bende değil, toplum genelinde infial yaratmış ve büyük tepki uyandırmıştır. Oluşan bu tepki sonucunda da sosyal medyada binlerce kişi tarafından binlerce paylaşım yapıldığı görülmektedir. Tarafımca yapılan paylaşım her vicdanlı insanın gösterdiği tepkiden daha farklı değildir."
Soruşturmanın ardından Farah Zeynep Abdullah hakkında Musa Orhan'a ‘sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret' ettiği gerekçesiyle 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle, Banaz Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Türk-İş Başkanı Atalay: Asgari ücrette kırmızı çizgi 7.785 lira
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretin en düşük 7.785 lira olması gerektiğini söyledi. Atalay, "Bu rakam kırmızı çizgi. Bu rakamın altında bir konuyla ilgili masada olmayız" dedi.
Dün akşam TRT Haber'de katıldığı programda konuşan Atalay, asgari ücret için kabul edecekleri alt sınırın önceki gün 'açlık sınırı' olarak açıkladıkları 7.785 TL olduğunu söyledi. Atalay, "Bunun altında bir rakamı kabul etmemiz mümkün değil. Bu rakam kırmızı çizgi. Bu rakamın altında bir konuyla ilgili masada olmayız" diye konuştu.
Türk-İş'in Kasım 2022 Açlık ve Yoksulluk Sınırını Araştırması'nın sonuçlarına göre, yoksulluk sınırı 25 bin 365 lira, açlık sınırı da 7 bin 785 liraya ulaştı. Bekâr bir çalışanın yaşam maliyeti ise 10 bin 107 lira olarak açıklandı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun çalışma takviminin belirlendiği ilk toplantısı dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkanı Özgür Burak Akkol ve Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ın katılımıyla yapıldı.
Görüşme sonrası takvimi açıklayan Atalay, asgari ücrette ilk toplantının 7 Aralık'ta, ikinci toplantının da 14 Aralık'ta yapılacağını duyurdu.
Merkez Bankası politika faizini yüzde 9'da sabit tuttu: Düşük faiz politikası işe yarıyor mu?
Merkez Bankası geçen hafta politika faizini 150 baz puan daha indirerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arzu ettiği tek haneli yüzde 9 seviyesine düşürdü. Faiz indirimlerinin başladığı Eylül 2021'de bu oran yüzde 19'du. Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, izlenen faiz politikasının sonuçlarını BBC Türkçe için yorumladı.
Daha fazla bilgiTürkiye'nin F-35 programından çıkarılması ve Yunanistan'ın savaş uçağı anlaşmaları Ege'de güç dengesini değiştirir mi?
Türkiye’nin F-35 tipi uçakların üretiminde ortak olduğu projeden çıkarılması, F-16’ların geliştirilmiş versiyonunu satın almak için yaptığı girişimlerin yavaşlatılması, bazı savunma sanayi yaptırımları sebebiyle kritik bazı parçaları ithal edememesi karşısında Yunanistan ise hava kuvvetlerini, Fransa ve ABD’den satın aldığı son teknoloji savaş uçaklarıyla geliştiriyor. Peki bu durum, uzun vadede Ege’de güç dengesini değiştirecek bir etkiye yol açar mı? Ece Göksedef'in haberi.
Daha fazla bilgiKaftancıoğlu, 'İmamoğlu'na hakaret ettiği' iddialarını yalanladı: Nefret ve ayrıştırıcı söylem kullanmadım, kullanmam
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Twitter'dan seri paylaşımlar yaparak "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na hakaret ettiği" iddialarını yalanladı.
Canan Kaftancıoğlu, "En güzel yanıt sandıkta verilinceye kadar kendileri söylemeye, kendileri oynamaya devam etsinler. Keyifli ve daha inandırıcı senaryolar diliyorum kendilerine...Söylediğim iddia edilen, hatta iftirası atılan 'şizofreni' ifadesinin tıbbi bir tanı olup hakaret olarak kullanılamayacağını en iyi biz hekimler biliriz. İfadeyi hakaret amaçlı kullanmak, bu tanıyı almış hastalarımıza en büyük hakaret olur çünkü. Dolayısıyla yalan" dedi.
Kaftancıoğlu ayrıca, kendisinin söylediği iddia edilen diğer ifadelerin ise "ırkçı ve ayrımcı" olduğunu belirterek, "Yaşamı boyunca nefret söyleminin karşısında durmuş biri olarak nefret ve ayrıştırıcı söylem kullanmadım, bundan sonra da kullanmam" diye konuştu.
Geçtiğimiz günlerde farklı gazetelerde yayımlanan bazı köşe yazılarında, Canan Kaftancıoğlu ile Ekrem İmamoğlu arasında büyük bir gerilim yaşandığı iddia edilmişti.
Bu yazılardan bazılarında, Kaftancıoğlu’nun İmamoğlu hakkında sert ifadeler kullandığı öne sürülmüştü.
Bir yazıda, Kaftancıoğlu’nun İmamoğlu için daha önce “Aptal” ve “Müteahhit kafalı” ifadelerini kullandığı ve son olarak da “Şizofren gibi davranıyor” dediği; bir başka yazıda ise İmamoğlu’nun alternatif bir il teşkilatı kurduğu iddia edilmişti.
İmamoğlu ise yaptığı kısa açıklamada "Canan Kaftancıoğlu nezaketli bir hanımefendidir. Bahsi geçen kelimeleri bir kadın olarak söylememiştir diye düşünüyorum” demişti.