Canlı
Haklarında tutuklama talep edilen 30 Boğaziçili öğrenci serbest bırakıldı
Pazartesi günü Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde gözaltına alınan 51 öğrenciden 30'u tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Gece yarısı duruşmaların tamamlanmasıyla öğrenciler adli kontrol şartı ve yurtdışına çıkış yasağıyla serbest bırakıldı. Gelişmeler canlı anlatım sayfamızda.
Canlı anlatım
time_stated_uk
Son dakikaTutuklamaya sevk edilen Boğaziçili öğrencilerin tümü serbest bırakıldı
Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü'nde gözaltına alınan 51 öğrenciden 30'u, ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti.
Duruşması tamamlanan öğrencilerden tümü serbest bırakıldı.
Demirtaş: AİHM kararı sonrasında yapılan açıklama ve tartışmalar utanç verici
Hatice Kamer
BBC Türkçe, Diyarbakır
HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, SEBGİS aracılığıyla katıldığı duruşmada Mart ayından beri avukatlarıyla açık görüş yapamadığını söyledi ve pandemi koşullarında savunma hakkının kısıtlandığını, bu halde duruşmaya çıkarılmış olmasının adil yargılama hakkına aykırı olduğunu söyledi.
Savunmasında AİHM kararı sonrasında yapılan açıklama ve tartışmaları utanç verici olarak niteleyen Demirtaş, Boğaziçi Üniversitesi olaylarına da değindi.
İstanbul Başsavcılığı da Diyarbakır Başsavcılığının aynı konuşmasından ayrı ayrı iddianame düzenlemiş olduğunu söyleyen Demirtaş, mahkemeye hitaben ‘’Sizin yetki çevrenizde, yargı çevrenizde yapılmamış bir açıklamadan dolayı mahkemenizin yargılama yetkisi yoktur. Yetki açısından dosyanın kesinlikle Diyarbakır’a gönderilmesi lazım’’ dedi ve itirazının tutanağa geçmesini istedi.
Selahattin Demirtaş, ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AİHM kararı sonrası “Varsa da sözde Selahattin Demirtaş’ın herhangi bir hakkını koruyacak değiliz” açıklamasını hatırlatarak “Erdoğan ile benim aramda ya da iki parti arasında taraf mı olacaksınız yoksa Anayasayı mı esas alacaksınız” sorusunu yönelterek, şunları söyledi:
‘’Çünkü mahkemeler, yargıçlar düşüncelerini kararları ile açıklarlar. Basın toplantısı yaparak ya da miting yaparak, basın açıklaması yaparak bunu beyan etmezler davaya dair. Biz onların görüşlerini düşüncelerini ara kararlarından okuruz ve anlarız. Bugüne kadar Tayyip Erdoğan ki başka bir partinin genel başkanı kendisi ve ben de başka muhalefet partisinin önceki dönem eş genel başkanıyım. Şimdi bu iki siyasi parti temsilcisi arasında bir taraf mı tutacaksınız? Yürütmenin kendi gücüne yargı gücü üzerinde oluşturmaya çalıştığı taassuba, baskıya boyun eğerek siz de “Selahattin Demirtaş’ın varsa da sözde hakkını koruyacak değiliz” mi diyeceksiniz. Yoksa anayasayı, CMK’yı, yasaları mı esas alacaksınız. Biz bunu görmek istiyoruz."
AİHM kararının açıklandığı günden bu yana kararın bağlayıcı olmadığı yönünde yapılan açıklamaları ve televizyon programlarında yapılan tartışmaları da “utanç verici olarak” niteledi, bu mahkemeler ve yargı üzerinde baskı oluşturmak amacıyla yürütüldüğünü savundu.
“Diyorlar ki, demiş oluyorlar ki: “Ey hâkim, ey savcı bak AİHM kararları bağlayıcı değil ha! Orada yazan kararları veya tespitleri dikkate alırsan, HSK bize bağlı HSK Başkanı Adalet Bakanı, HSK’nın bütün üyelerini biz atadık, HSK’nın bütün üyeleri bizim partizanlarımızdır, partililerimizdir. Biz HSK’dan istediğimiz kararı çıkarırız, bak gerekirse seni FETÖ’cü ilan ederiz, gerekirse seni sürgün ederiz, gerekirse efendim seni tenzil-i rütbe ile başka yere atarız, açığa alırız, tutuklatırız.” E yapmadılar mı, yaptılar. Yaptılar, tahliye kararı verdi diye heyet görevden alındı bu ülkede heyet. Ahmet Altan dosyasında tahliye kararı verdi diye heyet açığa alındı, soruşturuldu. İşte baskı böyle oluşturuluyor.”
AHİM kararını tanımıyorum şeklinde yapılan açıklamalar ile anayasanın ihlal edildiğini ve bunun büyük bir suç olduğunu söyleyen Demirtaş şunları söyledi:
"Anayasa askıya alınmış durumda, ortada bir anayasa yok. Anayasayı takan yok, uygulayan yok, yasaları uygulayan yok, mafya düzeni. En azından bizim açımızdan bu böyle uygulanıyor, mafya düzeni uygulanıyor. Muhalefet yargıyla herhangi bir husumet oluştuğu anda Anayasa, yasalar askıya alınır diyebiliyor."
"83 milyonu ilgilendiren AİHM kararının" eninde sonunda uygulanmak zorunda olduğu ve uygulamamış olan yargı mensuplarının da ağır suç işleyerek gelecekte bağımsız yargı önünde bunun hesabını verecekleri söyledi.
Hakkında istenen cezaların on binlerce yıla çıktığını söyleyen Selahattin Demirtaş, bu mahkemenin vereceği cezanın fiilin kendisini etkilemeyeceğini ama çıkacak kararındemokratik hukuk düzeni açısından çok önemli olduğunu ifade etti ve “Bu nedenle mahkemenin demokratik hukuk düzenini çoğulcu demokratik sistemi düşünerek, koruyarak kararlar almak zorunda” olduğunu ifade etti.
Selahattin Demirtaş, bugün görülen davasında yaptığı Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan olaylara da değindi.
“Boğaziçi öğrencilerini selamlıyorum” diyen Demirtaş şunları söyledi:
“Örneğin bir örnek vereyim ki daha iyi anlaşılsın Hâkim Bey; şu anda Boğaziçi öğrencilerine - ki onları buradan selamlıyorum - sokakta kötü muamele yapılıyor, sert müdahale ediliyor. Kamunun, kamu otoritesinin güvenliği tesisi açısından, efendim polis müdahale yetkisi var mı, var evet, fakat bunu hangi durumlarda kullanabileceği de yasa tarafından belirlenmiş. Anayasa, yasalar hem gösteri hakkını güvence altına almış hem gösteri “yasadışı veya kamu güvenliği” tehdit eder hale geldiğinde nasıl müdahale edileceğini tanımlamış. Ama dün biz burada, televizyonda görüntülerini izledik, yakaladıkları bir öğrenciyi 10 tane polis kolundan, bacağından tutmuş, 1 kişi de alttan çocuğu yüzünü yumrukluyor. Görüntülerini izledim. Peki, ben şimdi bir milletvekili olsam dışarıda, bunu eleştirsem, desem ki “Ey İçişleri Bakanı, ey Başbakan sen işkenceci misin? Nasıl çocuklara işkence yapıyorsun?” desem suç mu işlemiş olacağım? Yargının işkence yapan o polisin peşine mi vermesi lazım, beni mi soruşturması lazım?”
“Kim olursa olsun. Boğaziçi öğrencilerinin düşüncelerinden yargılanmasını, burada gerçekten öfkeyle izliyoruz. Ülkenin pırıl pırıl gençlerinin dövülmesini öfkeyle izliyoruz, kabul edemiyoruz. Kim olursa olsun düşüncesi, kimliği, inancı, efendim cinsel yönelimi ne olursa olsun bu ülkenin güvenlik ve yargı bürokrasinin temel görevi o insanların gösteri hakkını korumaktır. Olmuyor ama işte denetleyemiyor. Yürütmeyi denetleyemeyince kontrolden çıkıyor. Kontrolden çıkmış güç de sokaklarda insanlara zulmediyor. Soğan, patates üreticisi terörist ilan ediliyor. Neden çünkü denetleyemiyoruz."
Selahattin Demirtaş, iki aydır cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine de değindi ve grevdeki tutuklulara da selam gönderdi.
Avukatların beyanlarının ardından mahkeme, bir sonraki duruşmayı 26 Mayıs'a erteledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı: Üniversite öğrencilerinin gözaltına alınmasından endişeliyiz, LGBTQ+'lara yönelik söylemi şiddetle kınıyoruz
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Boğaziçi Üniversitesi'nde rektör atamasına karşı düzenlenen protesto gösterilerinde öğrencilerin gözaltına alınmasından endişe duyduklarını söyledi.
Price, protestolar nedeniyle LGBTİ topluluğunu hedef alan söylemleri de şiddetle kınadıklarını aktardı.
Price, "Öğrencilerin ve diğer protestocuların gözaltına alınmasından endişeliyiz ve bu protestolar nedeniyle LGBTQIA topluluğuna yönelik söylemleri şiddetle kınıyoruz" dedi.
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu: Rusya Büyükelçisi Erkhov, nezaket ziyaretinde bulundu, ikili ilişkiler ve bölgesel konular hakkında sohbet ettik
Boğaziçi protestolarında Pazartesi gözaltına alınan 30 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi
Boğaziçi Üniversitesi'nin Güney Kampüsü'nde Pazartesi akşamı düzenlenen protesto gösterisine polis müdahalesi sonucu gözaltına alınan ve işlemleri halen devam eden 51 kişiden 30'u tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Savcılık, 12 kişi hakkında ev hapsi verilmesi ve dokuzu için ise adli kontrolle serbest bırakılmasını talep etti.
Pazartesi akşamki polis müdahalesi sonucunda 159 kişi gözaltına alınmıştı. Bu kişilerin 108'i polis sorgularının ardından serbest bırakılmıştı.
Bakan Koca: Son günlerde vaka sayılarında görülen artış daha dikkatli davranmamızı gerektiriyor
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından yazılı bir açıklama yaptı.
Sağlık Bakanlığı: Türkiye'de 8.102 yeni vaka, 117 can kaybı
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de 3 Şubat'ta 8.102 yeni koronavirüs vakası tespit edildi, Coivd-19 kaynaklı 117 can kaybı oldu.
Türkiye'de vaka sayısı 2 milyon 501 bin 79'a, can kaybı ise 26 bin 354'e yükseldi.
Bugüne dek 30 milyonu aşkın test yapıldı.
AYM Enis Berberoğlu kararının gerekçesini açıkladı, gözler 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
Ayşe Sayın
BBC Türkçe, Ankara
Anayasa Mahkemesi, eski CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun hakkının ihlal edildiğine dair ikinci kararının gerekçesini açıkladı. AYM'nin ilk kararını uygulamayan alt mahkemenin "yargılamanın durdurulması" yönünde karar vermesi halinde Berberoğlu'nın milletvekilliğine dönmesinin önü açılabilir.
Daha fazla bilgiBoğaziçi Üniversitesi eylemlerine "sosyal medyada çağrı ve hashtag paylaşımları" nedeniyle 8 kişi gözaltına alındı
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki eylemlerle ilgili sosyal medyadan yaptıkları paylaşımlar nedeniyle 8 kişi gözaltına alındı.
Gözaltı için "halkı provoke edici" paylaşım yaptıkları gerekçe gösterildi.
DHA'da yer alan habere göre, İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olayların ardından sosyal medyada çağrı ve hashtag paylaşımları ile eylemlere çağrı yaptığı tespit edilen hesap sahiplerine yönelik çalışma başlattı.
Çalışmanın “gösteri ve yürüyüş eylemlerinin yasaklanmasına rağmen sosyal medyada gerçekleştirilen çağrı ve hashtag paylaşımları“ ile ilgili olduğu belirtildi.
"Halkı provoke edici" içerikli paylaşım yaptıkları iddiasıyla 8 hesap sahibi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanların emniyetteki işlemlerinin sürdüğü bildirildi.
Emniyet başörtülü öğrenciye gözaltı sırasında kötü muamele yapıldığı iddiasına yalanladı
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden Şeyma Altundağ, pazartesi gecesi Güney Meydan’da polisin öğrencilere müdahalesi sırasında gözaltına alınırken yerde sürüklendiğini ve bu sırada başörtüsünün çıktığını; başörtüsünü düzeltme talebine ise polisin olumsuz yanıt vererek ters kelepçeyle polis aracına bindirildiğini, avukatlarının da imzasıyla tutanak tutarak belirtmişti.
Emniyet Genel Müdürlüğü, kötü muameleye dair tutanakla ilgili açıklama yaptı. “Gözaltına alınan öğrencilerden Şeyma A. gözaltı yapılırken yerlerde sürüklendiğini, başörtüsünün açıldığını, başörtüsünü yeniden takmasına izin verilmediğini... Suçun her türlüsüyle mücadele eden Türk Polisi, yalanın her türlüsüyle de mücadele ediyor. Mücadeleye devam" ifadelerinin paylaşıldığı açıklamada, Şeyma Altundağ’a ait görüntüler de paylaşıldı.
Ancak görüntülerde gözaltına alındığı anlar yer almıyor. Görüntüler, öğrencilerin müdahale öncesi polisle karşı karşıya durarak çekim yaptığı ve ardından sağlık kontrolüne götürüldüğü anlara ait.
Bunun üzerine sosyal medyada ‘seymayasahidiz’ etiketiyle paylaşımlar yapıldı.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nden Boğaziçi eylemleri açıklaması
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (BMCHR), Boğaziçi Üniversitesi eylemleri sırasında gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılması için çağrı yapt:
“Barışçıl gösterilere katıldığı için gözaltına alınan öğrencilerin ve protestocuların derhal serbest bırakılması ve polisin orantısız güç kullanımına son vermesi çağrısında bulunuyoruz.”
BMCHR, aynı zamanda LGBT bireyleri hedef alan açıklamaları da kınadığını duyurdu:
“Yetkililerin nefreti ve LGBT bireylere karşı ayrımcılığı teşvik eden homofobik ve transfobik açıklamalarını kınıyoruz.”
İzmir'de Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek eylemine polis müdahale etti, gözaltılar olduğu bildiriliyor
İzmir'de Boğaziçi Üniversitesi'nde rektörün istifası ve son günlerde tutuklananların serbest bırakılması talebiyle yapılan protesto gösterilerine destek vermek isteyen bir grup Alsancak'ta toplandı.
İzmir Üniversite Dayanışması, Twitter hesabında Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek vermek amacıyla yapılacak basın açıklamasına polisin biber gazıyla müdahale ettiğini bildirdi.
Ayrıca en az 30 kişinin gözaltına alındığı da öne sürüldü.
Kadıköy'deki Boğaziçi protestosunda neler yaşandı, öğrenciler ne diyor?
Yaklaşık bir aydır süren Boğaziçi Üniversitesi protestolarında, son günlerde polis müdahaleleri arttı. BBC Türkçe'ye konuşan üniversite öğrencileri, Rektör Melih Bulu'nun istifa etmesi başta olmak üzere, talepleri yerine getirilinceye kadar eylemlerinin süreceğini söylüyor. Bulu ise gazetecilere yaptığı açıklamada "Asla istifayı düşünmüyorum" dedi.
Daha fazla bilgiHDP: Sivil demokratik anayasaya ihtiyaç var ama AKP'nin sicili bozuk
Ayşe Sayın
Ankara
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Türkiye'nin acilen sivil ve demokratik anayasaya gereksinimi olduğunu belirterek, “Ama maalesef AKP'nin bu konudaki sicili bozuktur” dedi.
Saruhan Oluç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “yeni anayasa” çağrısını TBMM'de düzenlediği basın toplantısında değerlendirdi. 12 Eylül darbesi sonrasında yürürlüğe giren anayasanın “özürlü, despotik, darbe ruhunu taşıyan” bir anayasa olduğuna vurgu yaptı. Geçmiş iktidarların, muhalefet partilerinin mevcut anayasanın “toptan kaldırılması” yönündeki çağrıları, girişimlerinin sonuç vermediğini kaydeden Oluç, anayasa değişikliği konusunda AKP iktidarının da “güven vermediğini” ifade etti.
Oluç, sivil ve demokratik anayasanın yapılacağı yerin TBMM olduğunu belirtirken, iktidar ve muhalefet sözcülerinin içinde yer alacağı bir komisyonun bu çalışmayı yapması gerektiğini söyledi:
Daily Telegraph: Yüzlerce öğrenci gözaltında, polis şiddet uygulamakla suçlanıyor
Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinde polisin sert müdahalesi ve gözaltılar yabancı basına da yansıdı. İngiliz Daily Telegraph gazetesi, "Yüzlerce öğrenci gözaltına alındı, İstanbul'daki gösterilerde polis şiddete başvurmakla suçlanıyor" başlığını kullandı.
Daha fazla bilgiBahçeli: Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylara destek vermek geldiğimiz bu aşamada teröre destek vermektir
MHP lideri Devlet Bahçeli, twitter hesabı üzerinden Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylarla ilgili yaptığı açıklamada, “Öğrenci ve teröristin birbirine karıştığını” iddia etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da rektör atamasına ve öğrencilerin gözaltına alınmasına karşı eylem yapan öğrenciler için “Öğrenci misiniz, terörist mi?” ifadelerini kullanmıştı.
Bahçeli, “Boğaziçi Üniversitesi’nde Türkiye’nin sinir uçlarıyla oynanıyor. Üç beş şuursuz öğrenciyi paravan yapan terör örgütü mensupları ateşe körükle gidiyor. Eşkıyalar Boğaziçi’ne tutunarak ülkemize meydan okuyor.” ifadelerini kullandı:
“Öğrenci başka terörist başkadır. Aynısı Boğaziçi Üniversitesi’nde olduğu gibi, bu ikisi birbirine karışırsa, yani teröristler öğrenci kisvesine ve kimliğine bürünürse ne huzur ne de sükûnet kalacaktır. Bu işin şakası yoktur. Ağırlaşan meselenin hafife alınacak tarafı yoktur.
“Aydınım diye geçinen zavallılar, sivil toplum kuruluş hüviyeti taşıyan fırsatçılar, demokrasi ve hukuk sınırları içinde siyaset yaptığını zanneden gafiller tarihi yanlıştadır. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylara destek vermek geldiğimiz bu aşamada teröre destek vermektir.
“En son vuku bulan olaylarda 108 kişi emniyet güçlerimiz tarafından gözaltına alınmıştır. Bunlardan 101 kişinin söz konusu üniversiteyle ne bağı ne de bağlantısı vardır. Üstelik 79’u da DHKP-C ve TKP-ML örgüt üyesidir. Ne zamandır teröristler öğrenci olmuştur?
“Türkiye’nin böyle evlatları yoktur. Çocuk veya öğrenci dedikleri vandaldır, barbardır, gözlerini kan ve nefret bürümüştür. Bu tip bayağı senaryoları çok gördük. Şiddet sahnelerini geçmişte çok yaşadık. Hiç kimse heveslenmesin, Türkiye terör diline teslim olmayacaktır.
“Sırtlarını ajanlara, zalimlere ve karanlık çevrelere dayamış olanlar evlat değil başı ezilmesi gereken zehirli yılanlardır. Yasa dışı eylemleri diğer üniversitelere teşmil etmek için kuyruğa girenler bunun bedelini acıklı şekilde ödemelidir.
“Boğaziçi Rektörü kayyım değil, meşru ve hukuki tasarrufla atanmış bilim insanımızdır. Sayın Rektör asla istifa etmemelidir. Eğer aksi olursa üniversiteler tümden yönetilemez hale gelecektir. Rektörlük binasını ablukaya almaya, Rektör odasını basmaya teşebbüs suçtur.
“Rektörümüz, öğretim üyeleri arasından başta Rektör Yardımcılığı olmak üzere münhal bulunan görevlere lazım gelen atamaları süratle yapmalıdır. Kabul etmeyen, yazılı talimata uymayanlar derhal üniversiteden uzaklaştırılmalıdır. Nitekim taviz verilirse sonuç vahim olacaktır. Herkes aklını başına alsın. Boğaziçi’nden bir Gezi veya 6-8 Ekim olayları ya da 15 Temmuz’un bir türevi çıkamayacaktır.”
Bakan Elvan: Açıklanan rakamlar enflasyon hedefinin uzağında olduğumuzu gösteriyor
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, ocak ayı enflasyon rakamlarına ilişkin, "Açıklanan rakamlar enflasyon hedefinin uzağında olduğumuzu gösteriyor. Hedefe ulaşmak için önlemlerimizden asla taviz vermeyeceğiz" dedi.
Twitter hesabından açıklama yapan Elvan, "Tüm tarafları içine alan istişare mekanizmalarıyla hareket edeceğiz. Fiyat istikrarı olmadan kaliteli ve sürdürülebilir bir büyüme mümkün değil" ifadesini kullandı.
Clubhouse'da moderatörlük yapan iki Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi gözaltına alındı
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, mezunlarının ve bazı gazetecilerin de üniversitede yaşanan olayları, eylemleri ve polis müdahalesini konuştuğu platform Clubhouse'da, ilgili odada moderatör olan iki öğrencinin gözaltına alındığı belirtildi.
Öğrencilerin avukatlığını yapan Doğuşcan Aydın, BBC Türkçe'ye konuyla ilgili şu bilgiyi verdi:
"Clubhouse’da moderatör arkadaşlardan iki kişiyi almışlar, toplamda dört kişinin siber suçlara götürüldüğü bilgisi geldi. Suçlamanın içeriğini bilmiyoruz, başka da gözaltı olacağına ilişkin söylentiler var, ancak henüz teyit edemiyoruz. Şu an Emniyet’te avukat arkadaşlar mevcut, onlar da görüştükten sonra kesin bilgiyi vereceğiz. Gözaltına alınan dört kişiden bazıları Twitter yüzünden de alınmış olabilir."
Avukat Aydın, 10 öğrencinin de ifadeye çağrıldığı bilgisini verdi.
Gözaltındaki öğrencilerle birlikte Vatan Emniyet'te olduğunu belirten Avukat Ali Gül de, bir öğrencinin serbest bırakıldığını belirtti ve öğrencilere yönelik suçlamaları sosyal medya üzerinden suçlamaları paylaştı:
Cumhurbaşkanı Erdoğan: LGBT, yok öyle bir şey.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Artvin-Bilecik-Çankırı-Gaziantep-Iğdır il kongrelerine AKP Genel Merkezi’nden canlı bağlantıyla katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasında rektör olarak Prof. Melih Bulu’yu atadığı ve öğrencilerin bir aydır eylemlerini sürdürdüğü Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylara da değindi.
Rektörlük binası önünde oturma eylemi yapan ve polis müdahalesinde onlarca öğrencisinin gözaltına alındığı olaylar sonrası Erdoğan, “Terör örgütü üyesi olan bu gençleri milli ve manevi değerlere sahip gençler olarak kabul etmiyoruz. Siz öğrenci misiniz? Yoksa siz rektörün odasını basmaya kalkışan, orayı işgale kalkışan terörist misiniz?” dedi:
Konuşmasının sonunda partisinin gençlik kollarına seslenen Erdoğan, “Bizim gencimiz Boğaziçi gibi yok LGBT’ci, yok şucu, yok bucu değil, polisine saldıran değil, tam aksine tüm polisiyle beraber el ele dimdik yola devam bir gençliktir” ifadelerini kullandı.
Varank: Boğaziçi'nden yeni bir Gezi çıkarmak isteyenlerin tuzağına gençlerimizi düşürmeyiz
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Boğaziçi'nden yeni bir Gezi çıkarmak isteyenlerin tuzağına gençlerimizi düşürmeyiz. Üniversiteler ideolojik kavgaların arenası değil, bilimin ve araştırmanın merkezleridir" dedi.
Prof. Dr. Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne kanuna ve anayasaya uygun şekilde atandığını ifade eden Varank, atamaya verilen tepkinin “orantısızlığının günden güne arttığını” savundu:
"İşi maalesef kutsal değerlerimize, kıblemiz Kabe’ye yönelik çirkin saldırılara kadar getirdiler. Bu işi bir rektör ataması tartışmasından çıkarıp, ideolojik kavgaya dönüştürmek isteyenlerin olduğu aşikar. Toplumsal olayların fitilinin ateşlenmesini, provokasyonlara kapı aralanmasını avucunu kaşıyarak bekleyenler var. Şunu çok net ifade etmek istiyorum; Boğaziçi’nden yeni bir Gezi çıkarmak isteyenlerin tuzağına gençlerimizi düşürmeyiz. Üniversiteler ideolojik kavgaların arenası değil, bilimin ve araştırmanın merkezleridir. Biz üniversitelerin bu yapısını tahkim etmek için son 19 yılda çok büyük yatırımlar yaptık. Cumhuriyet tarihinin en öğrenci dostu hükümetleri AK Parti hükümetleridir. Üniversite yatırımlarından modern yurtlara, kredi ve burslara kadar çok güçlü adımlar attık, atıyoruz. Gençlerimizi, kendi siyasi emellerine dolgu malzemesi olarak görenler bu ülkeye en büyük kötülüğü yapar. Biz buna müsaade edemeyiz. Öğrencileriyle, akademisyenleriyle, yayınlarıyla, araştırma projeleriyle üniversitelerimizi dünyanın en iyileri arasına sokmak için her türlü desteği vermeye devam edeceğiz."