Akşener: Millet İttifakı'na katılan siyasi partiler ortak manifesto açıklayacak

Getty ImagesCopyright: Getty Images

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK), 3,5 saat süren toplantının ardından yazılı bir açıklama yaptı.

Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, bildiride şu ifadelere yer verildi:

"İklim değişikliği tehdidine karşı küresel düzeyde ortak mücadele planlarının hayata geçirilmesinin zorunluluğuna işaret edilmiştir. Türkiye'nin, her uluslararası meselede olduğu gibi bu konuda da üzerine düşenleri yapacağı belirtilmiştir.

"(Afganistan) Uluslararası topluma insani krizlerin aşılmasında birlikte hareket etme ve samimiyetle sorumluluk üstlenme çağrısında bulunulmuştur.

"Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin tek taraflı eylemlerine destek verilmesinin bölgedeki anlaşmazlıkları derinleştireceğinin altı çizilmiştir.

"(Suriye) Sivilleri hedef alan ve istikrara zarar veren eylemlerin, bölgedeki hassas dengeleri bozarak kalıcı çözüme ulaşılmasını engelleyeceğine işaret edilmiştir."

Son dönemde enerjide yaşanan artışların ardından gözler BOTAŞ ve EPDK'dan açıklanacak satış fiyatı tarifelerine çevrildi.

Dünya gazetesinin haberine göre BOTAŞ ve EPDK'nın 1 Ekim itibarıyla satış tarifeleriyle ilgili açıklama yapması bekleniyor.

Türkiye enerji piyasasıyla ilgili analiz yapan bir şirket olan Montel-Foreks'in dokuz trader'dan aldığı tahminlere göre BOTAŞ'ın ekim ayı için geçerli olacak elektrik üretimi amaçlı toptan doğal gaz satış tarifesine yüzde 14,44'lük artış yapmasının bekleniyor.

En düşük tahmin yüzde 10, en yüksek tahmin ise yüzde 17'lik yükseliş şeklinde kaydedildi.

Ekim ayı tarifesine zam yapılacağına kesin gözüyle bakan trader'lar, hem boru hatları ile ithal edilen doğalgazın hem de spot LNG ithalatının artan maliyetlerine dikkat çekti.

Azerbaycan'dan gaz akışı kesildi

BOTAŞ, doğalgaz alımının büyük bölümünü Rusya'dan tedarik ederken, Azerbaycan'dan gaz alımını kapsayan sözleşmenin süresi 17 Nisan 2021'de dolmuş ve gaz akışı kesilmişti.

Bu sahayı işleten konsorsiyumun en büyük paydaşı BP, yeni bir anlaşma için BOTAŞ ile görüşmelerin sürdüğünü, ancak henüz bir uzlaşı sağlanamadığını açıklamıştı.

Bu yıl ayrıca, Rusya'dan ithal edilen 8 milyar m³ hacmindeki doğal gaza ilişkin sözleşme ve Nijerya'dan yıllık 1,2 milyar m³ gaz alımını kapsayan sözleşme de nihayete erecek.

Öte yandan Avrupa'da vadeli kontratlarda doğal gaz fiyatları megavatsaat başına 92,5 euroya yükselerek rekor tazeledi.

Yabancı yatırımcılar, geçen hafta 35,8 milyon dolar hisse alırken sürpriz faiz indiriminin etkisiyle tahvilde 415 milyon dolar ile son 6 ayın en sert satışına imza attı.

Dünya gazetesinin haberine göre yurt dışında yerleşik kişiler piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış verilerle 24 Eylül haftasında 35,8 milyon dolar hisse senetleri alımı yaptılar.

Merkez Bankası tarafından açıklanan verilere göre, politika faizinde 100 baz puan indirime girilen haftada devlet tahvilinde son altı ayın en büyük çıkışı yaşandı.

DİBS (Kesin Alım) satımları 415,4 milyon dolar olurken, DİBS (Ters Repo) alımı 0,1 milyon dolar oldu.

Tahvil piyasasından en büyük yabancı satışı son olarak geçen Mart ayındaki TCMB başkan değişikliği haftasında gerçekleşmişti.

Yurt dışında yerleşik kişilerin hisse senedi stokları piyasa değeri 21 milyar 820,3 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Çevre ve Şehircilik İstanbul İl MüdürlüğüCopyright: Çevre ve Şehircilik İstanbul İl Müdürlüğü

İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü 8 Eylül tarihinde Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsün bir kısmının da bulunduğu arazi hakkında bir duyuru yayımladı.

Duyuruda “1 No.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109/2'inci maddesi kapsamında; İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, Rumelihisarı ve Beşiktaş İlçesi, Bebek Mahalleleri sınırları içerisinde bulunan Boğaziçi Üniversitesi ve Yakın Çevresi Doğal Sit Alanının koruma statüsünün "Nitelikli Doğal Koruma Alanı" ve "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak tescil edilmesi işlemi 27.08.2021 tarihli ve 1618521 sayılı Bakanlık Makam Olur’u ile onaylanmış ve 07.09.2021 tarihli ve 31591 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak ilan edilmiştir…’Anıt ağaçlar hariç, tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tescil kararları Resmi Gazete' de yayımlanır ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurulur.’ hükmü gereği ekteki haritada belirtilen doğal sit alanının tescili tebliğ olunur.” ifadeleri yer aldı.

Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden akademisyen ve öğrenciler, “Doğal sit alanında bulunan üniversite ve yakın çevresinin bir bölümü ‘nitelikli koruma alanı’na; bir bölümü de ‘sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı’na dönüştürülmek istendiğini; bu düzenlemelerle doğal koruma alanlarının tanımında değişiklik yaparak arazilerde yapılaşma yolunun açılabileceğini” söylüyor.

27 Ağustos tarihli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı belgesinde, karara konu dosyadaki ekler arasında ‘ekolojik temelli bilimsel araştırma raporu’ da olduğu ve bu rapora istinaden alınmış bir bölge komisyonu kararının çıkarıldığı belirtiliyor.

Boğaziçi Üniversitesi mezunlarından oluşan bir grup, son tarih olan 8 Ekim’e kadar karara itiraz edebilmek amacıyla İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gittiklerini; ancak bu evrakların “ancak mahkemeye sunulabileceği” gerekçesiyle rapora ulaşamadıklarını söyledi.

TWITTER @SaadetPartisiCopyright: TWITTER @SaadetPartisi

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i ziyaret etti. İki lider görüşme sonrası basın toplantısı düzenledi.

Akşener, Millet İttifakı'na katılan siyasi partilerin nasıl hareket edeceklerini ortak bir manifesto ile açıklayacağını duyurdu. Akşener, "Partilerimiz arasında bir ana çerçeve oluşuyor. Siyasi partilerin masanın altından birbirini tekmelemediği bir sistem kuracağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya ziyaretini değerlendiren Akşener, "Sayın Biden ile de aynı bir görüşme yaptı. Aynı şeyi Sayın Putin ile gerçekleştirdi. Neye tekabül ediyor kimsenin bilgisi yok. Sadece Sayın Erdoğan biliyor" diye konuştu.

Akşener, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı konusunda, "Cumhur İttifakı bizim adayımızı çok merak ediyor. 'Alsınlar seçim kararını biz 13'üncü Cumhurbaşkanı'nı açıklayalım' demiştim. Almanya Cumhurbaşkanı gibi olmaya devam edecek. Ben Cumhurbaşkanı adayı değil, parlamenter sistemin başbakanlığına talibim dedim" ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu da cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştirerek, "Esas mesele ister tek adam, ister padişahlık, ister parlamenter sistem ne derseniz deyin ülkede yaşayan insanların tüm şikayetlerini politik olarak görmesi. Açız diyen insana bambaşka bir tavır, öğrenciye dizinize gözünüze dursun diyor, bakkalı manavı kaça aldığını düşünmeden suçluyor, hiçbir gerçeği görmeme diye bir yaklaşımı var. Bu da tek adam sisteminden kaynaklanıyor" dedi.

Karamollaoğlu, faiz indirimi ve dövizdeki yükseliş hakkında, "Siz işi ehline vermezseniz problemi çözemezsiniz. Dolar hızla yükseliyor, Merkez Bankası başkanı 'anlamıyorum' diyor. Bir Merkez Bankası Başkanı doların neden yükseldiğini fark edemiyorsa yapacak bir şey yok. Dolar niye yükselir, enflasyon nasıl düşer, ekonomik problemler nasıl düzelir bunları bilenler iş başında olmazsa sonucu bu olur" diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) '1000 Yeni Taksi Plakası' teklifi, Ulaştırma Koordinasyon Merkezi (UKOME) toplantısında 9'uncu kez reddedildi.

T24'te yer alan habere göre, bir yılı aşkın bir süredir yeni taksi projesini hayata geçirmek isteyen İBB, proje kapsamında kent genelinde hizmet veren 17 bin taksinin sayısının artırılmasını, ilk etapta 5 bin yeni taksi plakasının İBB tarafından kiraya verilmesini hedefliyordu. Ancak bu proje UKOME'de 8 kez reddedilmişti. Bugün, İBB’nin 5 bin yeni taksi plakası planının bin taksi plakası kısmı 9. kez UKOME gündemine getirildi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sözcüsü Murat Ongun, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Kaliteli ve yeni taksi talebi, kasıtlı olarak üye dağılımı değiştirilmiş UKOME toplantısında bakanlık yetkililerinin blok oyu ile 9. kez reddedilmiştir" dedi.

DHACopyright: DHA

Kayseri'de geçen yıl 19 Mayıs'ta evinin balkonuna İngiliz bayrağı baskılı havlu asması nedeniyle şikayet üzerine polis merkezine götürülüp serbest bırakılan İran uyruklu Mohammad Reza K. hakkında başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi.

Geçen yıl saat 19.19'da İstiklal Marşı'nı okumak için balkonlarına çıkan vatandaşlar, durumu fark edince Mohammad Reza K.'ya tepki göstererek polise ihbarda bulunmuştu. Olay yerine gelen polis ekipleri, çevredekilerin tepki gösterdiği Mohammad Reza K.'yı, ifadesine başvurmak üzere polis merkezine götürdü. Havluya da el koydu. Polis merkezinde ifadesi alınan İranlı, "Ben ıslak olan havlumu kurutmak için balkona astım. Benim herhangi bir provokatif eylemim kesinlikle olmadı" dedi. Mohammad Reza K., havluyu asarken kasıtlı olarak hareket etmediğinin anlaşılması üzerine serbest bırakıldı.

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Mohamed Reza K. hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Savcılık tarafından takipsizlik kararı verilerek, ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçunun oluşmadığı belirtildi. Ayrıca, herhangi bir zarar tespit tutanağının da oluşturulmadığı ve zararın meydana gelmediği anlaşıldığından şüpheli hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığı dair karar verildiği ifade edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Rusya’nın Soçi şehrinde Rus lider Vladimir Putin’le bir buçuk yıl aranın ardından ilk kez bir araya geldi. Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib bölgesinde ateşkes ihlâlleri ve S-400 satışının masaya yatırıldığı 3,5 saatlik görüşmenin ardından iki lider basın toplantısı düzenlemeden ve detaylı bir açıklama yapmadan Erdoğan Türkiye’ye geri döndü.

Erdoğan, dönüş yolunda ise uçaktaki gazetecilere görüşmeyle ilgili bilgi verdi. Türk basınında çıkan açıklamalara göre Erdoğan, "Türkiye olarak Suriye’de Rusya’yla birlikte kararlaştırdığımız her hususa bağlılığımızı sürdürüyoruz. Buralardan herhangi bir geri adım atmak söz konusu değil. Bütün mutabakatlara uymaya ve güvenlik koridorundaki radikal unsurların temizlenmesine de Türkiye olarak biz devam ettik. Bundan da taviz yok. Ama tabii aynı yaklaşımı muhataplarımızdan da bekliyoruz." dedi:

“Ayrıntıların ötesine geçip bu meseleye kalıcı, nihai ve sürdürülebilir bir çözüm bulma vaktinin geldiğini konuştuk. Bu konuda birlikte atacağımız adımların gerekliliği üzerinde durduk.

“İdlib’de güvenliğini sağladığımız bölgelerde zaman zaman bazı sıkıntılar yaşanmıyor değil. Ama bu sıkıntıları aşmak için ilgili birimlerimiz muhataplarıyla görüşmek suretiyle bunu da çözmenin gayreti içinde oluyorlar. Bu konuda da birlikte hareket etmenin önemine vurgu yapıyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle liderler düzeyinde telefon diplomasiyle, bunun yanında dışişleri ve savunma bakanlarımızın, istihbarat örgütlerimizin müşterek çalışmalarıyla bunları çözmenin gayreti içerisinde olalım dedik ve bu konuda da mutabakatımızı ortaya koyduk.”

İki lider, İdlib’de Rusya ve Suriye’nin operasyonlarının artması ve Türk askerlerinin hayatını kaybetmesi üzerine 5 Mart 2020’de bir araya gelerek ateşkes anlaşması imzalamıştı. Bu anlaşmaya göre Türkiye ve Rusya’nın bölgedeki gözlem noktaları varlığını sürdürecek; Türkiye İdlib’deki ılımlı muhaliflerle radikal İslamcı silahlı grupları birbirinden ayırarak radikal grupları bölgeden temizleyecek ve M4 karayolunu kullanıma açacaktı. Rusya da hava operasyonlarını durdurmuştu.

Ancak bölgede radikal grupların varlığı devam ediyor. Yeni isimle daha küçük radikal gruplar da ortaya çıktı ve bu gruplar, zaman zaman bölgede konuşlu Türk askerlerine yönelik saldırılar düzenliyor.

Rusya ise hava operasyonlarını son dönemde sıklaştırdı. Moskova, Ankara’yı taahhütleri yerine getirmemekle suçluyor ve “terör örgütlerini hedef aldığını” söylüyor. Ankara’dan ise “Rusya’nın ateşkesi ihlâl ettiğine ve bölgedeki sivilleri vurarak terörize ettiğine” dair açıklamalar geliyordu.

İki liderin açıklamalarında da, son görüşmede bu konuda alınan yeni bir karar veya atılacak somut bir adım konusunda bir uzlaşmaya varıldığına dair bir bilgi yer almadı.

Erdoğan, mevkidaşı Putin’e, ABD ile aralarında gerilim sebebi olan PYD’nin Moskova’da ofisinin bulunmasından duyduğu rahatsızlığı da iletti:

“Benim özellikle üzerinde durduğum bir diğer konu da PKK/YPG’nin Moskova’da olmasıydı. Bunu kendilerine hatırlattım. Aynı şekilde bu örgüt ABD’de de Beyaz Saray’da ağırlandı. Burada da bunlara ilgi, maalesef ileri derecede. Malum Amerikalı McGurk denilen bir adam var. Bu adam terör örgütlerinin adeta sevk ve idaresini yapıyor. ‘Terörle mücadele konusuyla ilgili dayanışmamızı daha da artırmamız gerekir’ dedik.”

Türkiye, PKK’nın Suriye kolu olduğu gerekçesiyle PYD’yi “terör örgütü” kabul ediyor. ABD’nin büyük oranda maddi ve askeri destek verdiği PYD’nin Moskova ofisiyle ilgili Erdoğan, bugüne kadar açıkça eleştiride bulunmaktan kaçınmıştı.

Erdoğan, Putin’in, Ankara’nın bu rahatsızığına dair ne yanıt verdiğini ise açıklamadı.

Menbiç ve Tel Rıfat dahil PYD’nin bulunduğu bölgelerle ilgili bir gazetecinin “Terör örgütlerinin saldırı girişimlerine karşı Rusya yeni bir adım atacak mı?” sorusuna ise Erdoğan, “Terör örgütü PKK/YPG’nin bu bölgelerdeki varlığının sonlandırılmasıyla ilgili, daha önce varılan mutabakatların gereği yapılmalıdır. Tabii bu görüşmemizde bölgedeki mevcut durumu değerlendirmekle birlikte, bizim gündemimizi ağırlıklı olarak Türkiye-Rusya ilişkilerini daha da geliştireceğimiz hususlar, savunma sanayiinden siyasi ve askeri konulara kadar atabileceğimiz ortak adımlar ve beraber yapabileceğimiz yatırımlar oluşturdu. Bu konularda Sayın Putin çok açık ve net yapabileceğimiz yatırımları gündeme getirdi.” yanıtını verdi.

“Uçak motorları konusunda da aynı adımı atacağız”

Bir gazetecinin “F-35 programından Türkiye’nin çıkarılması sonrasında Rusya ile yeni nesil savaş uçakları konusunda bir çalışma yürütülmesi gündeme geldi mi?” sorusu üzerine de Erdoğan, “uçak motorları yapımında ne gibi adımlar atacağız, savaş uçaklarıyla ilgili ne gibi adımlar atacağız; bunları da yine etraflıca konuşma imkanımız oldu.” dedi ancak detay vermekten kaçındı:

Quote Message: Bir defa S-400 konusunda bizim sürecimiz devam ediyor. Geri adım atmak gibi bir şey söz konusu değil. Bu yararlı görüşmemizde tabii ki bunları da etraflıca konuştuk ve bunları daha ileri boyutlara nasıl taşıyacağımızı görüştük. Hatta uçak motorları yapımında ne gibi adımlar atacağız, savaş uçaklarıyla ilgili ne gibi adımlar atacağız; bunları da yine etraflıca konuşma imkanımız oldu. Allah nasip ederse uçak motorları konusunda da aynı adımı atacağız. Bir diğer konu, gemi inşasında da yine beraber birçok adım atabiliriz. Denizaltılara varıncaya kadar, burada da yine Rusya ile müşterek adımlarımız inşallah olacaktır.”

Bir defa S-400 konusunda bizim sürecimiz devam ediyor. Geri adım atmak gibi bir şey söz konusu değil. Bu yararlı görüşmemizde tabii ki bunları da etraflıca konuştuk ve bunları daha ileri boyutlara nasıl taşıyacağımızı görüştük. Hatta uçak motorları yapımında ne gibi adımlar atacağız, savaş uçaklarıyla ilgili ne gibi adımlar atacağız; bunları da yine etraflıca konuşma imkanımız oldu. Allah nasip ederse uçak motorları konusunda da aynı adımı atacağız. Bir diğer konu, gemi inşasında da yine beraber birçok adım atabiliriz. Denizaltılara varıncaya kadar, burada da yine Rusya ile müşterek adımlarımız inşallah olacaktır.”

Almanya ile yürütülen denizaltı çalışmasına Rusya ile devam edilmesi olasılığı sorulduğunda ise Erdoğan “Almanya işi biraz gevşekten alıyor. Almanya eğer bu işte bize verdiği sözü yerine getirmezse yapacağımız iş, alternatifleri bulmaktır. Alternatifler tükenmez.” yanıtını verdi.

“Bizle uyumlu çalışması halinde Taliban’la görüşmemek gibi bir önyargımız da yoktur”

Erdoğan, görüşmede Azerbaycan, Karabağ, Libya ve Afganistan konularının da gündeme geldiğini belirtti. Geçen yıl Kasım ayında imzalanan ateşkes anlaşmasında yer alan, Nahcivan’dan Azerbaycan’a uzanacak ve Rusya’nın güvenliğini sağlayacağı koridorlar ilgili Erdoğan, “Ermenistan’ın üzerine düşeni yapması gerektiğini” söyledi:

Quote Message: Birçok aktörün sahada olduğu ve çetrefilli yönleri bulunan bölgesel konularda zaman zaman bazı fikir ayrılıkları da olmuyor değil. Ama bu ikili görüşmemizde hemen hemen bütün konularda bir birlikteliğin olduğunu gördük.”

Birçok aktörün sahada olduğu ve çetrefilli yönleri bulunan bölgesel konularda zaman zaman bazı fikir ayrılıkları da olmuyor değil. Ama bu ikili görüşmemizde hemen hemen bütün konularda bir birlikteliğin olduğunu gördük.”

Afganistan’la ilgili ise “Malum biz artık Afganistan’dan tüm askerlerimizi çektik. Asker varlığı olarak Afganistan’da yokuz. Fakat Taliban’ın bizle uyumlu bir çalışma içerisine girmesi halinde bizim Taliban’la görüşmemek gibi bir önyargımız da yoktur. Çünkü Afganistan halkı bizim yüzyıllara dayanan geçmişimiz olan bir halktır. Yönetimle de uyum olması halinde biz her türlü görüşmeyi yapabiliriz. Buna da kapımız açıktır.” dedi.

Kabil Havalimanı’nın işletmesinde Türkiye’nin de görev alıp almayacağına ilişkin ise “Şu an itibarıyla yokuz ama ileride olabilir.” ifadelerini kullandı.

Rusya ile ortak uzay çalışması

Erdoğan, Rusya ile 21 milyar doları aşan ticaret hacminin 100 milyar dolar seviyesine ulaştırmak için atılacak adımlara odaklandıklarını belirterek Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nde çalışan üç bin Rus mühendisin sayısının artırılacağı bilgisini verdi:

Quote Message: Nasip olursa 2023’ün Mayıs ayında birinci üniteyi bitirme sözünü kendilerinden aldık. Ondan sonra iki, üç, dört numaralı üniteler var. Tabii bizim üç nükleer santral yapma hedefimiz var. Sayın Putin’le ‘Bu iki nükleer santrali de sizinle birlikte yapabilir miyiz?’ diye de görüştük. O zaman Türkiye üç tane nükleer enerji santraline sahip olacak. ‘Bu konuyla ilgili çalışalım’ dediler. Uzay çalışmalarında da çok daha ileri boyutta bir teklif var. Bir tane karada, bir tane denizde platform oluşturmak suretiyle, buradan uzaya roket fırlatma çalışmalarını beraber yapabileceğimizin teklifini sağ olsun yaptılar.”

Nasip olursa 2023’ün Mayıs ayında birinci üniteyi bitirme sözünü kendilerinden aldık. Ondan sonra iki, üç, dört numaralı üniteler var. Tabii bizim üç nükleer santral yapma hedefimiz var. Sayın Putin’le ‘Bu iki nükleer santrali de sizinle birlikte yapabilir miyiz?’ diye de görüştük. O zaman Türkiye üç tane nükleer enerji santraline sahip olacak. ‘Bu konuyla ilgili çalışalım’ dediler. Uzay çalışmalarında da çok daha ileri boyutta bir teklif var. Bir tane karada, bir tane denizde platform oluşturmak suretiyle, buradan uzaya roket fırlatma çalışmalarını beraber yapabileceğimizin teklifini sağ olsun yaptılar.”

“Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler”

Rusya’dan dönüş yolunda ABD ile ilişkilere de değinen Erdoğan, hem 30-31 Ekim’de Roma’da yapılacak G20 zirvesinde hem de 31 Ekim-12 Kasım arası Glasgow’da yapılacak iklim zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden’la bir araya geleceğini söyledi:

“Az önce bir isimden bahsettim; McGurk… Bu aslında teröre destek veren bir isimdir. Bu adam PKK/YPG/PYD’nin adeta yönetmeni durumundadır. Tabi benim bu ifadem birilerini ciddi manada rahatsız edecektir. Bunu da biliyoruz. Ama terör örgütleri ile el ele, kol kola oralarda dolaşan adamdır bu. Benim teröristlerle mücadele verdiğim bir bölgede bunun onlarla kol kola dolaşması beni ciddi manada rahatsız etmektedir. Şu anda da onun bu terör örgütleriyle iç içe olması, beraber olması, konumunu zaten ifade etmektedir. Er veya geç Amerika buradan çıkmalı ve burası Suriye halkına bırakılmalı.

“Suriye ile ilgili ABD’nin yaklaşımı ne olacak? Bunları dillendirme fırsatımız olacak. Aramızdaki askeri siyasi, ekonomik, ticari tüm ilişkileri ele alacağız. Mesela F-35 sorunu ne olacak? 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Bu ne olacak? Bunların akıbetini görmemiz lazım. Biz elimizde bol para var da bunları etrafa saçan bir ülke değiliz. Bu paraları da kolay kolay kazanmadık, kazanmıyoruz. Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler.”

Erdoğan’ın, Eylül ayı sonlarına doğru Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısı için gittiği New York’ta Biden ile de görüşmesi bekleniyordu ancak Biden’ın bu talebi olumlu karşılamadığı; onun yerine Roma’da görüşmek üzere tarih verildiği belirtiliyor.

Erdoğan’ın sözünü ettiği, Suriye’nin kuzeyine sıklıkla ziyaretlerde bulunan Brett McGurk de, Biden yönetiminin Ulusal Güvenlik Konseyi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iç politika konularıyla ilgili açıklamaları ise şöyle:

Yeni anayasa çalışmaları

Quote Message: Bizim anayasa ile ilgili çalışmamız bitme noktasına geldi. Siyasi Partiler Kanunu ile ilgili çalışmada da Genel Başkan Yardımcım Hayati Bey, MHP’deki muhatabıyla yaptıkları çalışmayı belirli bir noktaya getirdiler. Son durumu bana bildirecekler. Ondan sonra da hayırlısıyla buradaki kararımızı da vermiş olacağız. Devlet Bey ile de bir araya gelip üzerinden geçme imkanımız olabilir."

Bizim anayasa ile ilgili çalışmamız bitme noktasına geldi. Siyasi Partiler Kanunu ile ilgili çalışmada da Genel Başkan Yardımcım Hayati Bey, MHP’deki muhatabıyla yaptıkları çalışmayı belirli bir noktaya getirdiler. Son durumu bana bildirecekler. Ondan sonra da hayırlısıyla buradaki kararımızı da vermiş olacağız. Devlet Bey ile de bir araya gelip üzerinden geçme imkanımız olabilir."

Başkanlık sisteminden geri dönüş

Quote Message: Asla böyle bir şey söz konusu değil. Başkanlık sistemini getiren bir iktidar kalkıp da muhalefetin kuyruğuna takılır mı? Böyle bir şey asla olamaz. Biz başkanlık sistemini getirdik ve bu yeni sistemden de memnunuz. Başkanlık sistemiyle inşallah yolumuza devam edeceğiz. Başkanlık sistemiyle aldığımız mesafe de ortadadır. Bizi yıllarca geride bırakmış olan eski vesayetçi sistemi tekrar denemenin anlamı yok. Eski sistem demek, yamalı bohça demektir. Eski sistem demek, sürekli koalisyon hükümetlerinin olması demektir. Eski sistem demek, kesinlikle sağlıklı bir yönetim biçiminin olmayışı demektir. Olay bu kadar basittir.”

Asla böyle bir şey söz konusu değil. Başkanlık sistemini getiren bir iktidar kalkıp da muhalefetin kuyruğuna takılır mı? Böyle bir şey asla olamaz. Biz başkanlık sistemini getirdik ve bu yeni sistemden de memnunuz. Başkanlık sistemiyle inşallah yolumuza devam edeceğiz. Başkanlık sistemiyle aldığımız mesafe de ortadadır. Bizi yıllarca geride bırakmış olan eski vesayetçi sistemi tekrar denemenin anlamı yok. Eski sistem demek, yamalı bohça demektir. Eski sistem demek, sürekli koalisyon hükümetlerinin olması demektir. Eski sistem demek, kesinlikle sağlıklı bir yönetim biçiminin olmayışı demektir. Olay bu kadar basittir.”

Getty ImagesCopyright: Getty Images

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle oluşturulan ağustos ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri açıklandı.

Buna göre, Genel Ticaret Sistemi (GTS) kapsamında ihracat Ağustos'ta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 51,9 artarak 18 milyar 916 milyon dolar, ithalat yüzde 23,6 artışla 23 milyar 175 milyon dolar oldu.

Dış ticaret açığı Ağustos'ta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 32,4 azalarak 4 milyar 259 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı Ağustos 2020'de yüzde 66,4 iken, Ağustos 2021'de yüzde 81,6'ya yükseldi.

İhracat, ocak-ağustos döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36,9 artarak 140 milyar 195 milyon dolar, ithalat yüzde 25,5 yükselişle 169 milyar 975 milyon dolara ulaştı.

Dış ticaret açığı ocak-ağustos döneminde yüzde 9,8 azalarak 29 milyar 780 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı Ocak-Ağustos 2020 döneminde yüzde 75,6 iken, bu yılın aynı döneminde yüzde 82,5'e yükseldi.

Almanya ihracatta, Çin ithalatta ilk sırada

Ağustos'ta, ihracat yapılan ülkeler arasında ilk sırayı Almanya aldı. Bu ülkeye 1 milyar 575 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi.

Almanya'yı 1 milyar 313 milyon dolarla ABD, 1 milyar 194 milyon dolarla Birleşik Krallık, 939 milyon dolarla Irak, 839 milyon dolarla İspanya takip etti.

Ocak-Ağustos döneminde Almanya’ya yapılan ihracat 12 milyar 406 milyon dolar olurken, bunu 9 milyar 142 milyon dolarla ABD, 8 milyar 419 milyon dolarla Birleşik Krallık, 7 milyar 79 milyon dolarla İtalya ve 6 milyar 599 milyon dolarla Irak izledi.

İthalatta ise ilk sırayı Çin aldı. Ağustosta Çin'den yapılan ithalat 2 milyar 840 milyon dolar olurken, bu ülkeyi 2 milyar 676 milyon dolarla Rusya, 1 milyar 745 milyon dolarla Almanya, 1 milyar 160 milyon dolarla ABD, 958 milyon dolarla İtalya izledi.

Ocak-Ağustos döneminde Çin'den yapılan ithalat 20 milyar 639 milyon dolar olurken, bu ülkeyi 17 milyar 761 milyon dolarla Rusya, 14 milyar 647 milyon dolarla Almanya, 8 milyar 45 milyon dolarla ABD, 7 milyar 449 milyon dolarla İtalya takip etti.

Getty ImagesCopyright: Getty Images

İSKİ, İstanbul'daki baraj doluluk oranının yüzde 51,19 olarak ölçüldüğünü açıkladı. Geçen yıl aynı dönemde oranın yüzde 37,32 olduğu belirtildi.

Ekim ayı ile başlayacak ve mayısa kadar devam edecek olan yeni yağışlı mevsime girilirken İstanbul'daki barajların doluluk oranı yüzde 51,19 olarak ölçüldü.

İSKİ'nin açıklamasında İstanbul'da yakın zamanda susuzluk tehlikesi öngörülmediği, önümüzdeki dönemde alınacak yağışlarla, barajlardaki su miktarının çok daha yukarılara çıkması beklendiği vurgulandı.

Milliyet Gazetesi'nin 67 yıldır verdiği "Yılın Sporcusu" ödüllerinde, Yılın Sporcusu Ödülü'nü milli cimnastikçi İbrahim Çolak, "Yılın Takımı" ödülünü ise A Milli Kadın Voleybol Takımı kazandı.

Ödül sonrası açıklamalarda bulunan milli voleybolcu Meryem Boz "Kız çocuklarının bizleri rol model alması büyük mutluluk veriyor" diye konuştu.

Takım kaptanı Eda Erdem de "Gillette Venus Yılın Kadın Sporcusu ödülünü" kazandı. "O kız çocuklarının gözlerinde nasıl bir yerde olduğumuzun gerçekten farkındayız ve bu sorumluluğu taşıyoruz. Atatürkçü, ülkesini seven, sporu seven, adil, çalışkan, azimli ve başarılı kadınlara dönüşerek ülkemizi daha yukarıya taşıyacak günlere bir nebze katkımız oluyorsa ne mutlu bizlere" diyen Erdem'in konuşması sosyal medyada da çok paylaşıldı.

Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları'nda Altın madalya kazanan Milli boksör Busenaz Sürmeli de 67. Gillette-Milliyet HDI Sigorta Özel Ödülü'nü aldı.

Yılın Paralimpik - Engelli Sporcusu/Takımı ödülünü de Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı kazandı.

DHACopyright: DHA

Edirne'de binlerce dekar ekili araziyi sulayan bölgenin önemli su kaynaklarından olan Tunca Nehri, yaşanan kuraklıkla birlikte dip seviyeye geldi.

Mayıs ayından bu yana beklenen yağışın düşmediği bölgede Tunca Nehri'nin debisi dört metreküp/saniye olarak ölçülürken, son yılların en düşük seviyesine indi.

Tunca Nehri'nde yer yer kum adacıkları oluştu. Nehrin bazı bölgelerinde ise zeminin su üstüne çıkmasıyla yürüyerek karşıdan karşıya geçilir duruma geldiği görüldü. Taşkınlarla sürekli gündeme gelen Tunca Nehri'nde, DSİ Edirne 11'inci Bölge Müdürlüğü istasyonundan yapılan son ölçümlerde debisi dört metreküp/saniye olarak ölçülürken, son yılların en düşük seviyesi olduğu belirtildi. Tunca Köprüsü mevkisinde ise yaşanan düşüş nedeniyle, nehrin yüzeyi yosun ve otlarla kaplanıp yeşile büründü.

Uzmanlar, Marmara Bölgesi'nin mevsim normallerine göre yağışlarında yüzde 46 azalma olduğunu belirterek, Edirne'de orta şiddette bir kuraklığın yaşandığını dile getirdi. Meriç Nehri'nde ise kuraklık nedeniyle yer yer adacıklar oluştu.

Getty ImagesCopyright: Getty Images

Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Buna göre, Yenilenmiş Ürünlerin Satışı Hakkında Yönetmelik kapsamında en az bir yıl öncesine ilişkin data, ses ya da kısa mesaj kullanım trafiği bulunan kullanılmış cep telefonlarının yenilenmek ve sertifikalandırmak kaydıyla yenileme merkezi ve yetkili satıcılar tarafından "yenilenmiş ürün" garantisi verilerek satışında yüzde 18 olan KDV oranı yüzde 1'e düşürüldü.

Hakimler ve Savcılar Kurulunca yapılan, 1008 adli yargı hakim ve Cumhuriyet savcısı adayı ile 7 idari yargı hakim adayının atanmalarına ilişkin karar Resmi Gazete'de yayımlandı.

27 Eylül 2021 tarihinde ad çekme sonucuyla gerçekleştirilen atamaya göre, 1008 adli yargı hakim ve Cumhuriyet savcısı adayı ile 7 idari yargı hakim adayının ataması yapıldı. Atamaların, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 13'üncü maddesi gereğince yapıldığı belirtildi.