'Montrö bildirisi' soruşturmasında 10 emekli amiral için gözaltı süresi uzatıldı

Sağlık Bakanlığı Türkiye’de son 24 saatte 55 bin 941 Covid-19 vakası tespit edildiğini açıkladı.

Bu, salgın başından bu yana bir gün içinde görülen en yüksek vaka sayısı oldu.

Son 24 saatte Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı ise 258 oldu.

Hasta sayısı 2 bin 316, ağır hasta sayısı ise 2 bin 615 olarak açıklandı.

Sağlık Bakanlığı erişkin yoğun bakım doluluk oranını yüzde 66,5, solunum cihazı doluluk oranını ise yüzde 33 olarak duyurdu.

Son 24 saatte iyileşen kişi sayısı ise 37 bin 914 olarak açıklandı.

Toplam vaka sayısı 3 milyon 690 bine yaklaştı, can kaybı ise 33 bin 200'ü aştı.

SAĞLIK BAKANLIĞICopyright: SAĞLIK BAKANLIĞI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 104 emekli amiralin hazırladığı Montrö açıklamasına ilişkin soruşturması kapsamında gözaltına alınan 10 emekli amiral, gözaltı sürelerinin 4 gün uzatılması talebiyle adliyeye sevk edildi.

DHA'da yer alan habere göre, Ankara Terörle Mücadele Şubesinde sorguları süren emekli amiraller Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim, Ramazan Cem Gürdeniz, Nadir Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç, Türker Ertürk, Turgay Erdağ ve Ali Sadi Ünsal'ın 4 günlük gözaltı süresi doldu. Bunun üzerine emekli amiraller, gözaltı süresinin uzatılması talebiyle Ankara Adliyesi'ne sevk edildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 104 emekli amiralin yayımladığı 'Montrö bildirisi' hakkında, TCK'nın 316/1 maddesinde yer alan 'Devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma' suçundan resen soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında söz konusu bildiriyi hazırlayan ve yayımlanma sürecinde aktif olarak faaliyet göstererek diğer amirallerin imzalamasını sağlayan 10 emekli amiral, geçen pazartesi sabaha karşı Ankara, İstanbul ve Kocaeli'de gözaltına alındı. 4 emekli amiral ise yaşları nedeniyle ifadeye çağrıldı. Gözaltına alınan amirallerin adreslerinde yapılan aramalarda dijital materyallere el konuldu.

Başsavcılık, soruşturma kapsamında el konulan dijital materyallerin çokluğu, buna bağlı incelemelerinin devam ettiği, HTS analiz çalışmalarının sürdüğü, henüz ifadelerinin alınmadığına dikkat çekerek, şüphelilerin üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyetinin de gözönünde bulundurularak gözaltı süresinin yarın sabah 06.30'dan itibaren 4 gün uzatılmasını Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nden talep etti. Ayrıca emekli amirallerin, avukatları aracılığıyla serbest bırakılmaları talebinin de reddedilmesi istendi. Emekli amiraller, savcılığın bu talebiyle güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi.

• 'Montrö bildirisi': Gözaltındaki emekli amiraller neyle suçlanıyor, ifadeleri ne zaman alınacak?

DHACopyright: DHA

Anayasa Mahkemesi (AYM), 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında çıkartılan ve "milli güvenliğe tehdit oluşturduğu" gerekçesiyle basın-yayın organlarının kapatılmasına olanak tanıyan Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) ilgili maddesi hakkında iptal kararı verdi.

AYM, iptal gerekçesinde, ilgili maddenin FETÖ'ye ait olmayan özel radyo ve televizyon kuruluşlarının, gazetelerin, dergilerin, yayınevi ve dağıtım kanallarının da kapatılmasına olanak tanıdığını ve bu durumun mülkiyet hakkına aykırı bir düzenleme olduğunu, bunun da hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığını belirtti.

İptal kararında ayrıca, "Temel hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlanması gerektiğine ilişkin anayasal ilkeye aykırı bir yön bulunmamaktadır" denildi ve ilgili maddenin olağanüstü dönemle sınırlı uygulaması gerektiğini aktarıldı.

6755 sayılı OHAL Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında KHK'nın Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 2. maddesinin (4) numaralı fıkrası hakkındaki söz konusu iptal talebi Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) başvurusuyla yapıldı.

SOL PARTİCopyright: SOL PARTİ

SOL Parti’nin Artvin İl Örgütü Başkanı Sercan Dede, parti binalarına astıkları İstanbul Sözleşmesi pankartı sebebiyle gözaltına alındı.

Twitter’da paylaştığı mesajda Dede, işyerine gelen sivil polisler tarafından gözaltına alındığını duyurdu.

Dede, alınan ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

Pankartta, "İstanbul Sözleşmesi bizimdir. Tek adamın kararnameleri hükümsüzdür" ifadeleri yer alıyordu.

Hopa ve Borçka'da da benzer pankart asıldı

Artvin’de Sol Parti’nin Hopa İlçe Örgütü ise önceki gün benzer bir pankart astıklarını ve asılan pankartın polis tarafından söküldüğünü duyurmuştu. Ardından da parti üyeleri ifade vermek için emniyete gitmişti.

Ardından yine benzer bir pankart bu kez de Borçka SOL Parti İlçe binasına asılmış; ardından da partinin Borçka İlçe Örgütü Başkanı gözaltına alınmıştı. SOL Parti, ilçe başkanının ifadesinin ardından serbest bırakıldığını duyurdu.

SOL Parti: Bütün binalarımıza asmaya devam edeceğiz

SOL Parti Genel Merkezi ise Twitter'dan yaptığı açıklamada, benzer pankartları tüm il ve ilçe binalarına asacaklarını belirtti.

DHACopyright: DHA

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi Tokat'ta protesto edildi. Yapılan protestoya polis müdahale etti.

DHA'nın aktardığına göre müdahale sonunca 7 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişiler ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü.

dhaCopyright: dha

İngiliz haber ajansı Reuters, Merkez Bankası’nın net uluslararası rezervlerinin geçen hafta 10,68 milyar dolar ile 2003’ten bu yana en düşük seviyesine gerilediğini aktardı.

Merkez Bankası'nın bugün yayınladığı 2 Nisan verilerinden yola çıkarak hesaplama yapan BloombergHT de, net döviz rezervini 10,7 milyar dolar olarak hesapladı.

Reuters Merkez Bankası’nın güncel net rezervinin 41 milyar dolarının diğer ülkelerin merkez bankalarıyla yaptığı swap anlaşmalarından oluştuğunu, bunlar düşüldüğünde net rezervin ekside olduğunu belirtiyor.

Net rezervler bir önceki hafta 12,79 milyar dolar seviyesindeydi.

Ajans, geçen yıl kamu bankalarının 130 milyar dolar satarak Türk lirasının değer kaybının önüne geçmeye çalıştığını aktardı.

Reuters’a göre Merkez Bankası’nın 2019 sonundaki net döviz rezervi 41 milyar dolardı.

Ajansa göre Türkiye’de yerleşiklerin döviz ve altın rezervlerinin 221 milyar dolar seviyesinde.

BloombergHT sitesi ise Merkez Bankası'nın geçen hafta brüt döviz rezervlerinin de 48 milyar dolara gerilediğini söyledi.

Brüt rezervler bir önceki hafta 50,9 milyar dolar seviyesindeydi.

Twitter / Merkez BankasıCopyright: Twitter / Merkez Bankası

Merkez Bankası, Prof.Dr. Elif Haykır Hobikoğlu’nu Para Politikası Kurulu Üyesi olarak seçti.

Bu seçim öncesinde Banka Meclisi Üyesi görevinde bulunan Hobikoğlu önümüzdeki hafta düzenlenecek Para Politikası Kurulu Toplantısı’na da katılacak.

Merkez Bankası sitesindeki bilgilere göre 1977 yılında Ankara’da doğan Prof. Dr. Elif Haykır Hobikoğlu, 2014 yılında Makro İktisat Alanında Doçent unvanını aldı ve aynı alanda 2019 yılında profesör olarak atandı.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Teknoloji ve Sanayi İktisadı Anabilim Dalında çalışmalarına devam eden Hobikoğlu 18 Mayıs 2020’de Banka Meclisi Üyesi seçilmişti.

dhaCopyright: dha

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) koronavirüs tedbirleri kapsamında, 12-30 Nisan tarihleri arasında Genel Kurul çalışmalarının yapıldığı günler ziyaretçi kabul edilmemesi kararlaştırıldı.

Bu kararla birlikte ziyaretçilerin Meclis yerleşkesine girmesi mümkün olmayacak.

Meclis'te en son ziyaretçi yasağı 1-28 Şubat tarihleri arasında uygulanmıştı.

• Türkiye'de tam kapanma gündeme gelir mi, artan vaka sayılarını düşürmek için hangi önlemler alınmalı?

dhaCopyright: dha

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Türkiye olarak insan deneylerini yaptığımız yerli aşımızı, 'kimsenin geride bırakılmaması' ilkesiyle tüm insanlığın istifadesine sunacağız” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yerli aşının Nisan ayında hazır olacağını ümit ettiğini söylemiş fakat bu tarih ertelenmek zorunda kalmıştı.

Bu konuyla ilgili son açıklama yapan yetkili olan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 31 Mart’taki konuşmasında "Bütün aşamalar başarılı bir şekilde tamamlanırsa sene sonunda 50 milyon doz kapasiteye sahip bir aşı adayımız elimizde olacak” demişti.

Gelişmekte Olan 8 Ülke (D-8) Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 10. zirve toplantısında konuşan Erdoğan, Müslüman ülkelerin birbiriyle daha fazla işbirliği yapması gerektiğini söyledi ve ekledi:

“İslami finans kurumlarının likidite ihtiyaçlarını ve Müslüman coğrafyanın artan altyapı finansman ihtiyaçlarını aynı anda karşılayacak ve online platforma dayalı bir İslami Megabank fikrinin de yapılabilir olduğuna inanıyoruz.”

1996'da kurulan D-8'e üye ülkeler Bangladeş, Endonezya, İran, Malezya, Mısır, Nijerya, Pakistan ve Türkiye.

Getty ImagesCopyright: Getty Images

Ayasofya’nın camiye çevrilmesinden sonra ilk imamı olan Mehmet Boynukalın istifa etti.

Twitter hesabından bir duyuru yapan Boynukalın görevinden ayrılmasına dair iki gerekçe açıkladı:

“İki gün önce, akademik/ilmi çalışmalarıma daha fazla vakit ayırabilmek için Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’ndeki baş imam hatiplik görevimden affımı ve görevlendirmemin sona ermesini istedim.

“Aldığım kararın bir diğer sebebi ise, milli iradeye karşı pervasızca yayınlanan malum bildiriyle ilgili yorumlarda yalan yanlış kıyaslamalara gidilerek ‘Ayasofya İmamı konuşuyor da biz niye konuşmayalım’ gibi hezeyanlara meydan vermemektir.”

Boynukalın daha önce siyaset ve ekonomiyle ilgili açıklamaları nedeniyle hem muhalefetin hem de iktidarın tepkisini çekmişti.

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın görevden alınmasının ardından bir tweet paylaşan Boynukalın, "Faizin azaltılması ve sonunda tamamen kaldırılması hem İslam'ın hem de aklın gereğidir. Güçlü ekonomilerde faiz % 0-1 arasında. O sebeple faizcilerle mücadele etmek de İslam'ın bir emridir" demiş, AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan “Bu mecrada/usulle olmanızın kimseye faydası olmadığı kanaatindeyim” demişti.

Ayasofya imamlığını geçici görevlendirme ile yürüten Boynukalın’ın 8 Mart’ta yaptığı “kadın cinayetleri vurgusu, kadını erkeğe düşman etmeye çalışan bir sloganik medya propagandasıdır” paylaşımını da bir diğer AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin eleştirmişti.

Boynukalın’ın Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ndeki görevine döneceği belirtiliyor.

• Mehmet Boynukalın: Ayasofya'nın baş imamı kimdir? Neden tartışmaların odağında?

Boynukalın tartışmalara yol açan Twitter hesabından en son dün akşam "Başkomutan Erdoğan" diye bir paylaşım yapmıştı.

ReutersCopyright: Reuters

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde ayakta kalması üzerine “Protokol konusunda Türkiye’ye yönelik son derece haksız ithamlar da var, gerek kadına verdiğimiz önem çerçevesinde gerekse başka alanlarda” dedi.

Önceki gün gerçekleşen görüşmede AB Konseyi Başkanı Charles Michel Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında otururken von der Leyen ayakta kalmış, ardından yandaki koltukta Çavuşoğlu'nun karşısına oturmuştu.

Çavuşoğlu, “Cumhurbaşkanlığı’ndaki protokolde de AB’nin talepleri karşılanmış, AB’nin talepleri doğrultusunda böyle bir oturma düzeni ayarlanmıştır” diye konuştu.

Türkiye’de yapılan görüşmelerde uygulanan protokolün uluslararası protokol kuralları olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, iki taraftan protokolcülerin görüşme öncesinde bir araya geldiğini ve AB’nin böyle bir talepte bulunduğunu söyledi.

Ankara’da Kuveyt Dışişleri Bakanı ve Kabine İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Şeyh Ahmed Nasır Muhammed es-Sabah ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Çavuşoğlu, “Türkiye’ye yönelik ithamlar olmasaydı bunu açıklamayacaktık ama en üst düzeyde bunu Türkiye yapmış gibi söylemler var. AB’nin kendi içindeki uygulamalara biz girmek istemiyoruz ama protokol birimlerimiz önceden bir araya geldi, onların talepleri ve telkinleri karşılanmıştır” dedi.

Yusuf Özkan Hollanda'dan aktarıyor:

Belçika ve Hollanda medyasına göre “koltuk krizi” tartışmalarına neden olan ziyaret protokolü, Avrupa Birliği (AB) Türkiye temsilciliği tarafından hazırlandı. AB Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen’in protokol görevlileri, koronavirüs salgını nedeniyle ziyaretten önce Ankara’ya gitmedi.

Bu kadar hassas bir protokol konusu, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen’in ekibi arasında önceden ve yeterince tartışılmadı.

AB tarafından oturma düzeni yeterince açık şekilde belirtilmediği için de, Türk protokol görevlileri sadece Michel ve Erdoğan için iki koltuk hazırladı.

Hollanda’da yayımlanan De Telegraaf gazetesi “İki Avrupa kurumu arasındaki rekabet ve gerilim böylece Erdoğan tarafından kolaylıkla sömürüldü” yorumunda bulundu.