Yardım kuruluşlarından ortak açıklama: "Gazze halkı gıda kamyonlarından birkaç kilometre ötede açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya"

Getty ImagesCopyright: Getty Images

Dünya Gıda Programı (WFP), UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yaptıkları ortak açıklamada Gazze'ye yeni yardım yollarının açılması gerektiğini ifade etti. Günlük kamyon girişinin artırılması, yardım görevlilerine daha az kısıtlama yapılması ve ihtiyacı olanların güvenli şekilde yardıma ulaşmasının sağlanması gerektiği belirtildi.

İthalat ve üretim olmadan Gazze'deki halkın tamamının gıda için dışarıdan gelen yardıma muhtaç olduğu, ancak insani yardımın zorunlu ihtiyacı karşılamadığı vurgulandı.

Olağanüstü zor koşullara rağmen BM ve uluslararası yardım kuruluşları sınırlı insani yardım sağlayabilse de, açıklamaya göre bu yardım, gıda kıtlığından ve hastalıklardan yaşanacak ölümleri önlemek için gerekli olanın çok gerisinde. Gıda, temiz su ve tıbbi yardım eksiği kuzeyde çok daha ciddi boyutta.

Saldırıların, içeri girebilen insani yardmın da Gazze içindeki dağıtımı zorlaştırdığı, Gazzelilerin yanı sıra BM ve diğer yardım kuruluşu çalışanlarının hayatını riske attığı belirtildi.

Yardım kuruluşları, veri eklikliğinden dolayı ilan edilemese de, Gazze'nin kuzeyinde bazı bölgelerde "açlık" yaşandığından şüpheleniyor. İsrailli yetkililer çoğuna izin vermediği için kuzeye yeterli yardım konvoyu götürülemediği belirtiliyor.

WFP Direktörü Cindy McCain, "Gazze halkı gıda kamyonlarından birkaç kilometre ötede açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya" dedi.

BM kurumları, sınırdan geçişlerin az ve Gazze'ye girecek yardım kamyonlarına yapılan güvenlik kontrollerinin ağır olması nedeniyle yardımın engellendiğini vurguladı. Yardımın Gazze'de dağıltılmasında yaşanan lojistik zorlukların bazen birikmeye yol açmasına rağmen depolarının hafta sonu boş olduğunu söyledi.

BM ve hükümetlere gıda güvenliğiyle ilgili veri sağlayan IPC'in son raporuna göre Gazze'deki her Filistinli'nin her gün öğün atladığı, yetişkinlerin çocuklarını beslemek için kendilerinin aç kaldığı belirtildi.

Gazze'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus'ta hemen her yer çadır ve derme çatma konutlarla dolu. Birden fazla aile apartman, BM'nin okullardaki sığınaklarında bir arada konaklıyor ya da hastane zemininde uyuyor.

İsrail ordusunun insani yardım tesimatından sorumlu biriminin başındaki Col Moshe Tetro ise geçtiğimiz hafta, Gazze'de gıda kıtlığı yaşanmadığını söylemişti.

SHUTTERSTOCKCopyright: SHUTTERSTOCK

İngiltere hükümeti, Hamas saldırılarını övmekle suçladığı ve ülkedeki en tartışmalı İslami örgütlerden biri olan Hizb-ut Tahrir'i "terör örgütü" ilan edip yasaklayacağını açıkladı.

İçişleri Bakanı James Cleverly, grubun "antisemitik" (Yahudi düşmanı) olduğunu ve "aktif olarak terörizmi teşvik ettiğini" söyledi.

Terör yasaları uyarınca getirilen yasak, örgüt taraftarlarının Filistin yanlısı bir mitingde "cihat" sloganları atmakla suçlanmasının ardından geldi.

İngiltere'de uzun süredir faaliyet gösteren uluslararası örgüt, şiddetle bağlantısı olduğunu daima reddetti.

Yasaklama kararı Pazartesi günü Parlamentoya sunuldu; oylamada reddedilmediği takdirde Cuma günü yürürlüğe girecek.

Bu da örgüte üye olan, destek çağrısında bulunan ya da desteğe işaret eden materyalleri sergileyen herkesin yasaları çiğnemiş olacağı anlamına geliyor.

Filistinli din adamı Takıyuddin En Nebhani tarafından 1953 yılında kurulan Hizb-ut Tahrir (Kurtuluş Partisi), en önemli amaçlarından birini, tüm Müslümanlara hitap eden bir halife devleti kurmak olarak açıklıyor.

• Hizb-ut Tahrir: Bazı ülkelerde yasaklanan örgütün Türkiye'deki konumu ne?

BBCCopyright: BBC

Yemen açıklarında seyreden bir gemi füze ile vuruldu. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), gemiye Husi kontrolündeki bölgeden balistik bir füze fırlatıldığını duyurdu.

Vurulan geminin Amerikalı bir şirkete ait olduğu kaydediliyor.

Yemenli kaynaklar, geminin ülkeye yapılan saldırılara karşılık olarak hedef alındığını aktarıyor.

Deniz ticareti güvenliği şirketi Ambrey, Marshall Adaları bayraklı gemiye yapılan saldırı sonrası yangın çıktığının bildirildiğini aktarıyor.

Husilere ait Al Masirah televizyonundaki yayında, İsrail’e ait olmayan gemilerin hedef alınmadığı savunuluyordu.

Kasım ayından bu bölgede yapılan en az 20 saldırı düzenlendi. Bu saldırılarda füze, drone, sürat botları ve helikopterler kullanıldı.

ABD ve İngiltere ordularının ortak düzenlediği hava ve deniz saldırılarında komuta merkezleri, mühimmat depoları ve hava savunma sistemleri dahil olmak üzere 16 Husi mevzisini hedef aldı.

Süveyş Kanalı'ndan Akdeniz'e ve Avrupa'ya ulaşan konteyner gemilerinin yaklaşık yüzde 20'si artık Kızıldeniz rotasından kaçınıyor. Bunun yerine Afrika'nın güney ucundan geçiyorlar.

Kızıldeniz: ABD ve İngiltere'nin Yemen saldırılarına Husilerin misilleme yapma olasılığı ne?

Getty ImagesCopyright: Getty Images

İsrail’de Tel Aviv’in kuzeyinde gerçekleşen araçlı saldırıda bir kişi öldürüldü, 15’ten fazla yaralı bulunuyor.

Saldırı Raanana’da gerçekleşti.

Meir hastanesinden yapılan açıklamada, saldırıda yaralanan bir kadının öldüğü açıklandı.

İsrail polisi, Batı Şeria’dan bir Filistinlinin saldırı ile ilgili gözaltına alındığını duyurdu.

Saldırıda üç farklı aracın kullanıldığı da bildiriliyor.

İsrail medyasında bir kişinin daha saldırılarla ilgili arandığına yönelik haberler yer alıyor.

Filistin yetkilileri, Batı Şeria’da hafta sonu İsrail güçlerinin 14, 16 ve 17 yaşlarında üç çocuğu öldürdüğünü duyurmuştu.

BBCCopyright: BBC

Reuters haber ajansı Husilerin baş müzakerecisi Muhammed Abdülselam ile konuştu. Husi temsilcisi, ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik saldırılarının ardından grubun Gazze'deki savaşa ilişkin tutumunun değişmediğini söyledi.

Abdülselam ayrıca Husilerin İsrail'e giden gemilere yönelik saldırılarını sürdüreceğini de söyledi.

Abdüsselam, "İsrail gemilerini ya da işgal altındaki Filistin limanlarına giden gemileri engellemeye yönelik saldırılar devam edecek" dedi. Bu, hafta sonundaki ABD-İngiltere'nin Yemen' saldırılarına grubun ilk yanıtı oldu.

Abdülsalam, grubun İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına son vermesi ve Gazze Şeridi'nin kuzeyine ve güneyine insani yardımın ulaşmasına izin verilmesi taleplerinde ısrarlı olduğunu söyledi.

Getty ImagesCopyright: Getty Images

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında son 24 saatte 132, 7 Ekim'den bu yana ise 24 bin 100 kişinin öldürüldüğünü açıkladı. Ölenlerin 10 bin 400'ünün çocuk olduğu belirtildi.

Bakanlığa göre son 24 saatte 252 kişi yaralandı, "enkaz altında veya yollarda kalan çok sayıda yaralıya ise ambulanslar ve sivil savunma ekipleri ulaşamıyor."

Gazze'de en az 61 bin kişinin yaralandığı, birçoğunun tedavi için sağlık hizmetlerine erişemediği ve ilaç bulmakta zorlandığı belirtiliyor.

Enkaz altında kaldığı tahmin edilen 8 binden fazla kişi ise hala kayıp.

İsrail, insani yardım malzemelerinin geçişine izin vermek için bugün Gazze'nin orta kesimlerindeki askeri faaliyetlere kısa bir süreliğine ara vereceğini açıkladı.

İsrail ordusunun Arap medyası sözcüsü Avichay Adraee, "Deyr el-Balah'ın güneydoğusunda insani amaçlarla askeri faaliyetlerin yerel ve geçici olarak askıya alınacağını" söyledi.

Bu süre yerel saatle 10:00'dan 14:00'e kadar "ikmal amacıyla" devam edecek.

HizbullahCopyright: Hizbullah

Hizbullah, Rıdvan birliğine bağlı üst düzey komutanı Wissam Tawil'in öldürüldüğünü doğruladı.

Örgüt, Tawil'in ölüm nedenine ilişkin ayrıntılı bilgi vermedi. Ancak Reuters haber ajansı üç güvenlik kaynağına dayandırdığı haberinde Tawil'in İsrail'in Lübnan'ın güneyinde bir araca düzenlediği hava saldırısında öldüğünü bildirmişti.

Gazze'de Hamas tarafindan yönetilen Sağlık Bakanlığı, son 24 saat içerisinde İsrail saldırıları sonucunda 73 kişinin öldüğünü, 99 kişinin de yaralandığını duyurdu.

Gazze’deki uluslararasi sağlık görevlileri, İsrail’in askeri operasyonlarının artması nedeniyle El Aksa Hastanesi’nde faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Filistinliler için Tıbbi Yardım ve Uluslararası Kurtarma Komitesi'nin acil tıp ekibi (EMT) yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun hastanenin çevresindeki alanları "kırmızı bölge" olarak belirleyen broşürler attığını ve İsrail'in Gazze'deki tıbbi personele ve tesislere yönelik saldırı geçmişi göz önüne alındığında "ekibin geri dönemeyeceğini" söyledi.

EMT, acil olarak ihtiyaç duyulan sağlık hizmetlerini sağlamak için alternatif yerler belirlemeye çalıştıklarını söyledi.

Acil tıp doktoru Prof. Nick Maynard, son birkaç gündür hastaneye getirilen yaralı sayısını "korkunç" olarak nitelendirdi.

EMT'de acil tıp uzmanı olarak görev yapan Dr. James Smith ise "bölgedeki insanlarla birlikte birlikte çalıştıkları Filistinli personelin ve hastanedeki yüzlerce hastannın acil güvenliğinden endişe duyduğunu" ifade etti.

Bölgede görevli yerel bir acil doktoru ise, "Gerçekten korkuyorum çünkü son birkaç gündür gittikçe yaklaşıyorlar. Artık hiçbir yer güvenli değil. İnsanlar yaralanırlarsa nereye gitmeliler?" dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de Pazar günü Gazze'nin kuzeyine tıbbi malzeme götürmek üzere yola çıkan bir misyonu güvenlik garantisi alamadığı için iptal etmek zorunda kaldığını açıkladı.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın Reuters’a yaptığı açıklamaya göre, Han Yunus yakınında bulunan Al-Mawasi'deki patlamada 14 kişi öldü.

Al-Mawasi, İsrail güçleri tarafından güvenli bölge olarak belirlenmiş ve sivillerin buraya gitmesi tavsiye edilmişti.

İsrail konuyla ilgili henüz açıklama yapmadı.

ReutersCopyright: Reuters